CHP İşçi Sendikaları ve STK'lardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, Emek
Büroları Kuruluşu hakkında CHP Genel Merkezi'nde basın toplantısı düzenledi. Ağbaba,
"Emek Büroları politika üretme süreçlerini illere ilçelere yayacak ve CHP'yi fikren
zenginleştirecek. Sadece politika üretmekle de kalmayacak, o ilde emek kesiminin sorunlarına
bilfiil müdahil olacak, CHP'yi emek alanına sokacak, sendikalarla yakınlaştıracak, eylemlere
katkı sunulmasını sağlayacak. Türkiye'nin sosyal demokrat partisi, emekçilerin
sömürülmesine, köleleştirilmesine, sendikasızlaştırılmasına, güvencesizliğe ve kazanılmış
hakların yok edilmesine karşı Emek Büroları ile mücadeleyi büyütmek amacındadır" diye
konuştu.
"MİLYONLARCA YOKSUL İNSAN HER GÜN YANDAŞ MEDYADA AKP'NİN
YALANLARINI İZLİYOR"
Veli Ağbaba, " Türkiye işçi sınıfının 46 yıl önce bugün dönemin hükümeti tarafından
çıkarılmak istenen emek düşmanı sendika yasasına karşı ilk ve en büyük ayaklanmasını
gerçekleştirdiğini hatırlatmak isterim. Tarihe 15-16 Haziran direnişi olarak geçen bu işçi
kalkışması, Türkiye'deki işçi sınıfı hareketi için çok önemli bir dönemeç olmuştu.Bugün
sizlerin de içinde olduğu milyonların geleceği için çok önemli bir adımı atıyoruz. Bu ülkede,
tarihin en korkunç en ağır sömürüsü yaşanırken, her yıl binlerce insanımız işyerlerinde iş
cinayetlerine kurban giderken, açlık ve yoksulluk milyonları esir almışken bu kaderi
değiştirecek tek parti olan Cumhuriyet Halk Partisi; emeğe, alın terine, insan yaşamına ve
onuruna sahip çıkıyor…Bugün ekonomik krizin olmadığını söyleyenler, ülkenin büyüdüğünü
söyleyenler, şunu bilsinler ki gerçeği gizleyemiyorlar. Milyonlarca aç, yoksul, işsiz insan her
gün yandaş medyada AKP'nin yalanlarını izliyor" dedi.
"AKP’NİN YAĞMA VE TALAN DÜZENİNİ EMEKÇİLERLE BİRLİKTE
YIKACAĞIZ"
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Milletvekili Veli Ağbaba konuşmasını şöyle
sürdürdü; "Biz AKP yalanlarına karşı, açık bir meydan okumayla yola çıkıyoruz ve emeğin
bütün bileşenlerini bir araya getiriyoruz. Amacımız emeği özgürleştirecek, işsize iş, yoksula
aş üretecek bir düzeni kurmaktır. Emek Büroları olarak, Bülent Ecevit'in izinde 'bu düzen
değişmelidir' diyoruz ve AKP'nin yağma ve talan düzenini emekçilerle birlikte yıkacağımızı
söylüyoruz. Bugün, din ve milliyetçilik ekseninde siyaset yapanlar yüzünden emekçiler
dağınık ve çaresiz durumdalar. AKP, kimlik siyasetiyle tarihin en büyük siyasi krizine neden
olmakta. Buradan çıkışın tek yolu emeğe, işsize, yoksula sahip çıkacak bir siyaseti ve
örgütlenmeyi yaratmaktır. Emekçileri bir araya getirecek ve birlikte siyasete katacak tek yol
emek siyasetidir. Emek Büroları'nın yola çıkmasının esas sebebi budur. Emek Büroları, bu
siyaseti büyütmek, görünür kılmak ve emekçilerle omuz omuza mücadele etmek için
kuruldu."
"NÜFUSUN %1’İ SERVETİN %54’ÜNE SAHİP"
"Türkiye'de emek alanında son 14 yıldır yaşanan ani çöküşün etkilerini her gün
görmekteyiz.”diyen Ağbaba; “ Son 14 yılda istikrar diyerek yoksul bırakılan, sosyal
yardımlarla düşkünleştirilen ve muhtaç bırakılan, tüm haklarından mahrum edilmiş, örgütlü
yapısı parçalanmış ve ölüme mahkum edilmiş bir emekçi kesim yaratılmak istendiği çok
açık. AKP'nin 14 yıllık iktidarı sonunda emekçiler derin bir yoksulluk içindeler. Şu an
Türkiye'de 17 milyon yoksul vatandaşımız var. Nüfusun yüzde 1'i, servetin yüzde 54'üne
sahip. Emekçilerimizin en çok karşılaştığı tehdit ise işsizlik. AKP'nin 14 yıllık iktidarında
işsizlik oranı rekor kırdı. Diplomalı işsizlik gün geçtikçe artıyor. AKP'nin görevi devraldığı
2002 yılında yüzde 10 olan işsizlik oranı, günümüzde yine aynı oranda takılı kaldı. 6 milyon
işsizin sorumlusu AKP iktidarıdır. Emekçiler geleceksizlik ve güvencesizlik kıskacına
atılıyor. Çalışan her 100 kişiden 35'i herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna kayıtlı
bulunmuyor. Taşeron uygulaması ile emekçilerin geleceği ile oynanıyor. Bugün kamu ve
özelde taşeron işçi sayısı 1.5 milyonun üzerinde. Toplam işçi sayısının yaklaşık yüzde 12'si
taşeron olarak çalışıyor. AKP, kendisine biat için bir yandan emekten yana sendikacılığı
engelliyor, diğer yandan yandaş sendikalar yaratıyor. Emekçilerin yaklaşık yüzde 88'i
sendikasız olarak çalışıyor" diye konuştu.
"İKTİDAR EMEKÇİLERİ KÖLE HALİNE GETİRMEK İSTİYOR"
"İktidar, cinayetlerinin nedenini işin 'fıtrat'ında ya da emekçinin 'kader'inde buluyor. Sadece
2016 yılının ilk beş ayında 707 işçi iş cinayeti sonucu yaşamını yitirdi.” Şeklinde konuşan
CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba; “ Sosyal yardımlar ile yoksulluk bitirilmek değil
sürdürülmek isteniyor. Emekçiler düşkünleştiriliyor ve muhtaç hale getiriliyor. Yaklaşık 3
milyon aile yaşamını sosyal yardımlarla sürdürüyor. İktidar, emekçileri köle haline getirmek
istiyor. Meclis'ten geçen 'kiralık işçilik' yasası ile Özel İstihdam Büroları'na geçici iş ilişkisini
de kapsayacak biçimde işçi kiralama yetkisi verildi. Her geçen gün emekçi kesimin alanı
daraltılıyor. Tüm bunlar yaşanırken, Emek Büroları olarak, madenlerde gün ışığı görmeden
alınteri dökerek ekmek parası için çalışan işçilerimizin de, AVM'lerde ya da çağrı
merkezlerinde gün ışığından mahrum bırakılarak saatlerce çalıştırılan yurttaşlarımızın da
yanındayız. Onların mücadelesi bizim mücadelemiz. Emekçilerin siyasi hareket alanında ve
oy verme motivasyonu içerisinde işçi olmak, çiftçi olmak, öğretmen olmak, emekli olmak yer
almıyor. Tüm bu nedeler dolayısıyla, sonucu belli bir alana sıkıştırılmış bir siyaset döngüsü
var. Cumhuriyet Halk Partisi bu döngüyü kırmak ve emek alanını hapsedildiği kafesten
çıkarmak için harekete geçiyor. Sola hayat veren damarların yeniden açılması, içerisinde
bulunduğumuz gerici saldırıdan sıyrılarak ilerici partinin, halkın partisinin yükselmesini, tüm
emekçilerin kazanılmış haklarını yok eden anlayışın iktidardan indirilmesi en çok da
emekçilerin elindedir" dedi.
"GÜN, EMEK SİYASETİNİN YENİDEN ÖRMENİN GÜNÜDÜR"
70'li yıllarda CHP'yi halkla birlikte halk için siyaset üreten bir parti yapan en önemli
yapılardan birinin işçi büroları olduğunu, dönemin eşitlikçi, dayanışmacı siyasetinin ve
değerlerinin örüldüğü yerler olduğunu kaydeden CHP’li Ağbaba; “21. yy'ın başlarında gün,
emek siyasetinin yeniden örmenin günüdür. Emek Büroları'nın iki ana amacı vardır.
Türkiye'de emek mücadelesi alanını büyütmek ve bu mücadeleye katkı koymak. Zor
kullanarak siyasetten yoksun bırakılmış, kültürel, mezhepsel ve etnik kimlikler üzerinden
yapılan siyaset döngüsüne hapsedilmiş halkımızın yeniden işçi, emekli, kamu çalışanı, işsiz,
güvencesiz, taşeron, yani emekçi olduğunu hatırlatma ve politize etme görevini Türkiye'nin
kurucu partisi CHP üstlenmiştir. CHP Emek Büroları, var olan sendikal yapıları
güçlendirmenin yanında, emekçilerin çok büyük kesiminin hapsedildiği örgütsüzlüğü kırmak
ve onları örgütlü hale getirmek amacındadır. Kültürel, mezhepsel ve etnik kimlik üzerinden
yapılan siyasetin emekçilerin sorunlarına çare olamayacağının bilinci ile herkesin kimliğini
özgürce yaşadığı, emek temelli mücadelenin önünü açmak, CHP Emek Bürolarının en önemli
amaçlarından biridir. Emek hareketinin ve emekçilerin sorunları masa başında fark edilemez.
Emek Büroları bu bilinçle, tüm sorunların tespitini yerinde yapacak, çözümler için farklı
fikirlere başvuracak ve nihayetinde tüm sorun alanlarına yönelik politika üretimini yapacaktır.
Zonguldak'taki madencilerin, Mersin'deki liman işçilerinin, Kocaeli'ndeki otomobil
işçilerinin, Malatya'daki kayısı üreticilerinin, sorunlarının gözlemi ve çözümü yerelden
yükselerek politikaya dönüşecek. Emek Büroları toplumun bütün kesimlerini kucaklayarak,
parti, sendika, sivil toplum ayrımı yapmadan herkesi emek ekseninde bir araya getirmeyi ve
emeğin hakkını savunmayı hedeflemektedir" diye konuştu.
“EMEĞİN SÖMÜRÜLMESİNE KARŞI EMEK BÜROLARI”
Veli Ağbaba, "Emek Büroları politika üretme süreçlerini illere ilçelere yayacak ve CHP'yi
fikren zenginleştirecek. Sadece politika üretmekle de kalmayacak, o ilde emek kesiminin
sorunlarına bilfiil müdahil olacak, CHP'yi emek alanına sokacak, sendikalarla yakınlaştıracak,
eylemlere katkı sunulmasını sağlayacak. Türkiye'nin sosyal demokrat partisi, emekçilerin
sömürülmesine, köleleştirilmesine, sendikasızlaştırılmasına, güvencesizliğe ve kazanılmış
hakların yok edilmesine karşı Emek Büroları ile mücadeleyi büyütmek amacındadır. 'Emek en
yüce değerdir' ilkesini benimsemiş olan, emekçilerin yanında olmayı tarihsel görevi ve ödevi
sayan Cumhuriyet Halk Partisi, işçisinden plaza çalışanına, çiftçisinden memuruna,
öğretmeninden AVM çalışanına kadar tüm emekçilerin sorunlarının dermanı olacaktır" dedi.