Meme Estetiği Gözünüzü Korkutmasın

Meme Estetiği Gözünüzü Korkutmasın

Kadın güzelliğinin en önemli parçalarından biri olarak kabul edilen meme dokusuna uygulanan meme estetiği dünya çapında popülerliğini koruyor. Ergenlik döneminde meme gelişim bozukluğu yaşayanlar, memeleri normalden küçük ya da büyük olanlar, doğuştan gelen bir meme bozukluğu bulunanlar, meme sarkmasından ya da meme asimetrisinden şikayetçi olanlar meme estetiği konusunda Op.Dr.Evren İşçi Kliniği'ne başvurabiliyorlar.

Meme büyütme son yıllarda liposuction ve karın germe ile birlikte en sık uygulanan yöntem olma özelliğini taşıyor. Günümüzde meme büyütme estetiği ameliyatlarında koheziv jel olarak adlandırılan yoğun kıvamlı silikon jeller kullanılıyor. 5.jenerasyon olarak adlandırılan bu silikon jellerin içerisinde sıvı bulunmadığından delinme durumu olsa dahi sızma söz konusu olmuyor. Silikon protezler düzgün ve pürtüklü yüzeyli olarak üretilebiliyor. Yuvarlak ya da damla şekilleri bulunuyor. Profil özelliklerine göre düşük, orta ve yüksek projeksiyonlu çeşitleri bulunabiliyor. Memenin çeşitli planlarına, çeşitli kesiler aracılığıyla yerleştirilebiliyor. Protez seçimi hasta özelinde, hastanın ve hekimin ortak tercihi ile belirlenebiliyor.

Meme Büyütme Ameliyatı Kimlere Uygulanabilir?

Memeleri arasında asimetri bulunanlar, yeteri kadar gelişmemiş küçük memeleri olanlar, meme kanserinden dolayı meme dokusu kaybı yaşayanlar ve ameliyata engel olacak herhangi bir hastalığı olmayanlar meme büyütme ameliyatının uygulanabileceği kişiler olarak biliniyor. Silikon protezler; koltuk altından, meme başından ya da meme altından yapılan kesilerle meme dokusunun altına, kasın altına, kas zarının altına ya da dual-plane denilen çoklu şekilde yerleştirilebiliyor.

Meme büyütme ameliyatı genel anestezi altında yaklaşık 1-2 saat sürüyor. Operasyondan sonra minimal düzeyde ağrı olsa da basit ağrı kesiciler ile bu sorun giderilebiliyor. Erken dönemde şişlik ve morluk olabiliyor. Ancak bu durum 10 gün içerisinde kendiliğinden ortadan kalkıyor. Cerrah dren kullanmayı tercih ettiyse birkaç gün içinde çıkarılması tercih ediliyor. Hastaların operasyondan sonra 2 ay yüzüstü yatmaması ve ağır egzersizlerden uzak durması öneriliyor. Meme büyütme operasyonundan sonra bazı komplikasyonlar görülebilse de bunlar cerrahın deneyimi ile birlikte minimize edilebiliyor.

Meme büyütme ameliyatı geçirecek olan 40 yaşın üzerindeki kadınlara meme ultrasonografisi, 40 yaşın üzerindekilere ise Mamografi uygulamasının yapılması gerekiyor. Meme büyütme ameliyatından sonra meme dokusu; muayene, ultrasonografi, tomografi, Mamografi ya da manyetik rezonans görüntüleme yöntemleri kullanılarak değerlendirilebilmekte olup protez bu duruma engel olmuyor. Meme büyütme operasyonunun ardından hamile kalındığında protezin çıkarılmasına ihtiyaç duyulmuyor ve protez emzirme sürecine engel olmuyor.

Meme Küçültme Operasyonlarına Sağlık Açısından Gerek Duyulabiliyor

Meme küçültme operasyonu ilk bakışta kadınların dış görünümünün düzeltilmesi için yapılan kozmetik ameliyatlardan biri olarak değerlendiriliyor. Ancak meme küçültme operasyonu aslında rekonstrüktif bir operasyon olma özelliğini taşıyor. İriliğe bağlı meme sarkması yaşanması, kadınlarda sırt ve boyun ağrılarının en büyük sebepleri arasında yer alıyor. Ayrıca kamburluğa da neden olabiliyor. Sütyenin kol sinirlerine baskı yapması durumunda kadınlar kollarında uyuşma sorunu yaşayabiliyor, nefes alma güçlüğü çekebiliyorlar.

Meme küçültme ameliyatlarında büyük olan meme dokusu kişinin vücut ölçüleri ile uyumlu olacak şekilde yeniden şekillendiriliyor. Fazla meme dokusuyla üzerindeki deri çıkartılıp meme başı olması gereken yere taşınıyor. Son derece iyi ve kalıcı sonuçlar verdiği bilinen meme küçültme estetiği operasyonları kadınların özgüvenini artırıyor ve giyim konusunda da daha konforlu olmalarını sağlıyor.

Meme küçültme operasyonu ile deri ve memenin içerisinde bulunan yağ dokusu alınıyor. Meme küçültme ameliyatı için hormonal düzenin yanı sıra fiziksel gelişimin tamamlanmış olması da gerekiyor. Bunun dışında ancak tıbbi bir zorunluluk durumunda uygulanabiliyor. Genel anestezi altında yapılan meme küçültme ameliyatında lolipop kesi ve ters T kesi yöntemleri kullanılabiliyor. Yöntem belirlenirken; meme kıvrımına göre meme başının durduğu yer, cilt yapısı, meme dokusu, meme başıyla omuz ve kalça arasındaki mesafe gibi etkenler göz önünde bulunduruluyor. Lolipop kesi yönteminde meme ucunun çevresi dairesel bir şekilde kesiliyor ardından meme dokusuyla fazla cilt dokusu alınıyor. Kişinin fiziki görünümüne göre gerekli görüldüğü takdirde meme başı yukarıya taşınabiliyor. Süt kanallarının zarar görmemesine özen gösteriliyor ve deri kapatılıyor. Ters T kesi yönteminde ise memenin alt kısmında ters T harfi şeklinde bir kesi yapılıyor. Fazla olan meme dokusuyla cildin alınmasının ardından operasyon sonuçlandırılıyor.

Cerrahi müdahalelerin tümünde olduğu gibi meme küçültme ameliyatının ardından da cilt üzerinde iz kalabiliyor. İzin şekli ve boyutu, meme küçültme operasyonu esnasında kullanılmış olan tekniğe göre değişiklik gösterebiliyor. Ameliyat sonrası iz lolipop kesi yönteminde, kesi miktarının az olması ve kesinin meme başı çevresinde olmasından dolayı daha az oluyor. Ters T tipi keside ameliyat izi daha büyük oluyor. Ama meme başından aşağı doğru şekilde yapılan kesi, zaman içimde cildin rengini kazanarak daha az belirgin bir hale geliyor. Memenin katlanma noktasında olan yatay çizgi ise karşıdan bakılmadığı sürece görülmeyecek bir şekilde oluyor. Ameliyat izi aynı zamanda memenin ne kadar sarkmış olduğuna ya da ne kadar küçültülmek istenildiğine göre de farklılık gösterebiliyor.

Detaylı bilgi almak için : https://drevrenisci.com/

Bakmadan Geçme