'''ÜLKE TARİHİNİN EN DERİN KRİZİ YAŞANIYOR'''

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, "Cumhurbaşkanı istiyor

ki herkes kendisi gibi konuşsun. Herkes onun 'terörist' dediğine aynı sıfatı taksın. 'Eyy

Cumhurbaşkanı' hangi gün kime terörist diyebileceğini önceden bilebilsek biz. Önce

genelkurmay başkanına,'terörist' dedin. Şimdi 'Paralel' diye bir kavram ürettin,onlara terörist

diyorsun” dedi.

“DEVLET SİMSARLIK YAPAR MI?”

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, İl Başkanı Enver Kiraz

ve parti yöneticileriyle birlikte Belediye İş Sendikası Malatya Şubesini ziyaret etti. Sendika

Başkanı Osman Nuri Solmazgül'ün çalışma hayatıyla ilgili kaygılarını dile getirdiği

konuşmanın ardından söz alan Ağbaba, burada yaptığı açıklamada, hükümetin iş hayatında

hayata geçirmeye çalıştığı uygulamalara tepki gösterdi. Özel istihdam büroları kurulmasına

ilişkin bir tasarı hazırlandığını belirten Ağbaba, "Özellikle bu günlerde üzerinde çalışılan bir

yasa var ki bu tamamen geçmiş dönemde işçinin, emekçinin kazanılmış hakkının

kaybedilmesi anlamına geliyor. Mesela kıdem tazminatı ile ilgili bir çalışma var bu çalışmayı

sendikalar kabul etmiyor. Ayrıca özel istihdam bürolarının açılması diye bir konu var ki bu

resmen Türkiye'deki iş yaşamının baştan aşağı değiştirilmesini öngörüyor. Amele pazarlarını

aratmayan bir durumla karşı karşıya geleceğiz, devletin simsarlık yaptığını göreceğiz. Bu

işçilerin idam fermanı olacak. Biz Cumhuriyet Halk partisi olarak işçinin, emekçinin idam

fermanını yırtıp atacağımıza söz veriyoruz. Biz her zaman sizlerin mücadelesine destek

vereceğiz ve sizlerin yanında olacağız" dedi.

"ÜLKE TARİHİNİN EN DERİN KRİZİ YAŞANIYOR"

Türkiye tarihinin en derin krizlerinden birinin yaşandığını söyleyen Ağbaba, "Hem içte hem

dışta tarih boyunca böyle bir kriz yaşanmamıştır. Yanlış Suriye politikası nedeniyle artık

Ortadoğu'da hiçbir etkisi kalmayan bir ülke konumuna geldik. Türkiye'nin düştüğü konum

ortada. Bakın ateşkes görüşmeleri devam ediyor. Türkiye bu ateşkesi desteklemelidir. Asla

geçmiş dönemdeki gibi (MİT tırlarında olduğu gibi) oradaki IŞİD militanlarına, El Nusra'ya

yardım etmemelidir. Hem cumhurbaşkanı hem de AKP iktidarı mülteci meselesini şantaj

malzemesi olarak kullanıyor. Aslında 'Eyy ABD, eyy AB' derken şantaj yapıyor. '3 milyar

Euro yetmez daha fazla ver. Ve bu parayı fonlar aracılığıyla değil doğrudan ver' diyor. Bu

geri dönüş anlaşmasını imzalayan da bu hükümet. Neyin karşılığında? 3 Milyar Euro'nun.

Avrupa'ya 'mültecileri geri gönder, burayı bir mülteci kampına döndür, bana da para ver ama

bir şartım daha var, Türkiye'deki insan haklarını da görme' diyor" diye konuştu.

“UTANILACAK ŞEYLER”

Türkiye'de 12 Eylül döneminde dahi yaşanmamış bir hukuksuzluk yaşandığını ifade eden

Ağbaba, şöyle devam etti: "Bakın AB geçmiş dönemlerde en ufak ihlallerde ayağa kalkarken

şimdi Türkiye baştan aşağıya hukuksuzca dizayn ediliyor. Ama AB'den çıt çıkmıyor.

Gazeteciler cezaevine atılıyor. Eskiden haram medyası, havuz medyası vardı. Şimdi de bir

kayyım medyası çıktı. AKP, bu kayyım yönetimleriyle kendi atadığı adamlarına inanılmaz

rantlar sağlıyor. 100 bin liraya yakın maaş veriyor. Kayyım medyası ne yapıyor? İnsanları

hedef gösterip nefret suçu işliyor.İnsanları bölmek için yalan yazıyorlar. Sadece

cumhurbaşkanının hoşuna gidecek şeyler yazıyorlar. Akın İpek grubuna ait gazetelere kayyım

atayarak el koydular. Şimdi de özel şirketlere el koyuyorlar. Bu hukuksuzluktur. Siyasi

görüşüne katılır katılmazsınız ama bunlar yanlış. Bu yapılanlar 12 Eylül darbe hukuku ile

yapılmamıştır.Şirketlere ve gazetelere kayyım atamalar Türkiye siyasi tarihinde

görülmemiştir. Avrupa ve demokrasi olan ülkelerde bunlar utanılacak şeylerdir. AB bunu

görmüyor. Bunun sebebi de hükümetin şantaj yapmasıdır. Biz CHP olarak her zaman

hukukun yanında olduk, hukuksuzluğa karşı mücadele ettik. Bakın Balyoz, Ergenekon, ODA

Tv davası'nda biz hukukun yanındaydık. Şimdi yine hukukun yanındayız."şeklinde konuştu.

“HANGİ GÜN KİME TERÖRİST DİYECEKSİN BİR BİLSEK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın herkesin kendi gibi konuşmasını istediğini ifade eden Ağbaba,

"Cumhurbaşkanı istiyor ki herkes kendisi gibi konuşsun. Herkes onun 'terörist' dediğine aynı

sıfatı taksın. 'Eyy Cumhurbaşkanı' hangi gün kime terörist diyebileceğini önceden bilebilsek

biz. Bir gün genelkurmay başkanına, bir gün bilim adamlarına, bir gün amirallere, Rektör

Fatih Hilmioğlu'na 'terörist' dedin. Daha sonra döndün geldin 'siz terörist değilmişsiniz, beni

kandırdılar' dedin. Onlarla görüşmeye başladın. Ee şimdi kime 'terörist' diyosun. 'Paralel' diye

bir kavram ürettin, yanından sağından solundan geçene 'paralel' diyorsun. Kusura bakma biz

senin her söylediğin şeye inanmayız. Çünkü senin geçmişte ikili görüşlerin var.”dedi.

“DÜN ‘KARA' DEDİĞİNE, BUGÜN ‘BEYAZ' DİYOR”

Ağbaba , geçmişte özel uçakla getirilip, Ankara'da görüşmeler yapılan Salih Müslim'i

hatırlatarak devam ettiği konuşmasında; “Şimdi 'PYD terör örgütüdür' diyor. Şimdi vicdan

sahibi kimse (bizim dışımızda) konuşmuyor. Geçmişte bu PYD'nin temsilcilerini özel

uçaklarla getirtip özel ağırlayan sen değil miydin? Salih Müslim'i defalarca ağırlayan sen

değil miydin? Barzani güçlerine koridor açarak PYD'ye yardım gönderen sen değil miydin?

Şimdi PYD'ye terör örgütü deyin diye herkesi zorlamaya çalışıyor. Bugün Öcalan'ın

günlükleri tutanakları ortaya çıkıyor. Orada ne yaptığını herkes görüyor. Dolmabahçe

mutabakatını görüşmelerini herkes biliyor. Biz sana göre davranamayız. Biz hukuk ne diyorsa

kimliğine bakmadan, kim olduğunu bakmadan hukuka bakarız. Sen Türkiye'yi bir terörist

cehennemine çevirdin. Önüne gelene 'terörist' diyorsun. Biz ısrarla şunu söyleriz mesela:

'Devlet dışında silah kullanana' terör örgütü deriz. Ona hiç kuşku yok ama bugün kendine

göre siyasette alan yaratmaya çalışan politikayla karşı karşıyayız. Dün kara dediğine bugün

beyaz diyor. Dün Kürdistan diyordu, bugün ondan döndü" ifadelerine yer verdi.

“KUSURA BAKMA AMA BİZ TESLİM OLMAYIZ”

Terör olaylarında artışın sorumlusunun hükümet olduğunu vurgulayan Ağbaba "Türkiye'nin

geldiği noktada son dönemde 300'e yakın asker ve polisimizin şehit edilmesinden sorumludur

bu hükümet. Aylarca valilere 'görme', askere 'vurma' diyeceksin. PKK orada aylarca hendek

kazacak haberin olmayacak. Bugün orada şehit olan fakir fukara çocuklarının sorumlusu bu

hükümettir. Hükümet geçtiğimiz dönemde PKK'ya yardım ve yataklık yapmıştır. Açık

söylüyoruz: Yardım ve yataklık yapmıştır. Kusura bakma senin haram medyan, havuz

medyan yazabilir. Senin paralı kalemlerin yazabilir ama biz teslim olmayız. Kusura bakma bu

terörün sorumlusu da sensin" ifadelerini kullandı.

Bakmadan Geçme