EZAN TÜRKÇELEŞTİRİLDİ, CAMİLER KAPATILDI
MALATYA HABER - MALATYA'N
AK Parti İl Başkanı Hakan Kahtalı 16 Nisan Halk Oylaması'yla ilgili konuştu, bazı kesimlerin 'tek adam'
söylemine değindi. 'Tek adam' söyleminin gerçek dışı olduğunu vurgulayarak 'Milli Şef' dönemine
işaret eden Kahtalı, "Ezanın Türkçeleştirildiği, camilerin kapatıldığı, Kur'an-ı Kerim okumanın
yasaklandığı o günleri biz çok iyi biliriz" dedi.
16 Nisan’da yapılacak olan referandumla ilgili çalışmalarını yoğunlaştıran AK Parti, bu kapsamda
mahalle toplantılarını hız kesmeksizin sürdürüyor. Ferhadiye, Cevherizade, Hamidiye ve İstiklal
Mahallesi sakinleriyle bir araya gelen AK Partili temsilciler, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin
önemine dair vurguda bulundu. Düzenlenen toplantıda ilk olarak söz alan AK Parti Battalgazi İlçe
Başkanı Osman Güder, 16 Nisan’da yapılacak olan referandumla ilgili yol haritalarını vatandaşlara
anlattıklarını belirtti.
Referandumun Türkiye için bir dönüm noktası, sıçrama tahtası olduğunu dile getiren Güder, “Eskiyen
sisteme ‘dur’ diyerek, Türkiye’nin şahlanacağı bu sisteme 'evet' demek hepimizin vazifesidir. Herkesin
bu vazifeyi görev bilerek, etrafındaki insanların ‘evet’ demesi için gayret sarf etmesi gerekiyor” dedi.
HÜKUMETLER ASKERİ GÜCE BOYUN EĞİYORDU
Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Çakır ise burada yaptığı konuşmada Türkiye’nin önemli
bir viraja girdiğini ifade etti. Mevcut sistemin yetersiz olduğuna, Türkiye’nin yeni bir sisteme
ihtiyacının olduğuna ve koalisyon dönemlerinde ülkede neler yaşandığına vurgu yapan Başkan Çakır,
şunları kaydetti:
“Mevcut sistemde yaşananları herkes iyi biliyor. Son 20-30 yılda siyasette neler oldu, ekonomik olarak
neler yaşadık, günlük hayatımızdaki yaşantımız neydi, insanlar nasıl kutuplaştırıldı bunu çok
düşünmeye gerek yok. 70’li, 80’li yıllar insanların kutuplaştırıldığı, sürekli olarak hükümet krizlerinin
yaşandığı ve aynı zamanda ekonomik krizlerin yaşandığı bir dönemdi. Halkın iradesine sahip
çıkamayan, başkalarına boyun eğen hükumetler vardı. Yani askeri güç bir baskı yapıyor, hükumetler
de boyun eğmek zorunda kalıyordu. Bir gazete patronu başbakana farklı bir şekilde davranabiliyor ya
da bir baskıyla hükümeti değiştirebiliyordu. Böyle bir hükümet ülkeyi nereye taşıyabilir? Koalisyon
dönemlerinden nasıl güçlü bir Türkiye bekleyebiliriz? O dönemde etrafımızda bir sıkıntımız yoktu
şimdi her taraf ateş çemberi, komşularımız iç savaş içerisinde. Haziran ayında, AK Parti’nin tek başına
iktidar olamadığı bir dönemi yaşadık. Bütün insanlar tedirgin oldu. Büyük acılara hep birlikte maalesef
tanıklık ettik."
ZAYIF HÜKUMETLERE GÜCÜMÜZ YOK
Türkiye’nin zayıf hükumetleri kaldırabilecek gücünün olmadığını dile getiren Çakır, “Şu anda ülkemiz
terör örgütlerinin hedefi halinde. Türkiye bugün terörle en çok mücadele eden ve en fazla hedefte
olan ülke durumunda bulunuyor. O içimize sinmiş FETÖ çetesinden tutun da zorla, baskıyla, tehditle
oluşturulan PKK ve DEAŞ gibi örgütler var. Türkiye bundan sonraki süreçte hiçbir zayıf hükümeti
kaldıracak güce asla sahip değil” diye konuştu.
EZAN TÜRKÇELEŞTİRİLDİ, CAMİLER KAPATILDI
AK Parti Malatya İl Başkanı Hakan Kahtalı ise 16 Nisan’da yapılacak olan referandumun Türkiye için
büyük önem taşıdığına dikkat çekti. Referandumun memleket meselesi olduğunu belirten Kahtalı,
“Memleket meselesi olunca Allah’ın rahmeti ve yardımı da geliyor. AK Parti iktidarları dönemine
baktığımızda çok büyük bir yol kat edildiğini görüyoruz. Daha önce bu ülkenin başına getirilmiş olan
olayları da hep birlikte yaşadık. Darbeleri, muhtıraları, nasıl oyun kurduklarını hep beraber gördük”
şeklinde konuştu. Kahtalı, yeni bir sistemin kaçınılmaz olduğuna dikkati çekerek, sözlerini şöyle
sürdürdü:
“Haziran’da 258 milletvekili çıkarılmasına, yüzde 41 oy alınmasına ve AK Partisiz bir hükümet
kurulamayacağının kesin olarak görülmesine rağmen önümüze getirilen, dayatılan birçok şartlar oldu.
Koalisyonlar olunca ülke meselesi gündeme gelmiyor. Bunun yerine siyasi partilerin kim daha fazla
bakanlık alır, kim daha etkili olur söylemleri ön plana çıkıyor. AK Parti döneminden önce koalisyon
dönemlerini defaten yaşadık. Öyle zamanlar yaşamışız ki 1932 ile 1950 arasında halkının yüzde
99’unun Müslüman olduğu bu ülkede ezanı Türkçeleştirmişler, camileri kapatmışlar, Kur'an-ı Kerim’i
öğrenmeyi yasaklamışlar. Biz o günleri çok iyi biliriz. O dönemlerde bu ülke üzerinden birileri hesap
yapmış. Getirmiş oldukları yasalar, kanunlar, çıkarttıkları kararnameler hepsi dışarıdan alınan şeylerdi.
Medeni Hukuk’u İsviçre’den almış, Borçlar Kanunu’nu Fransa’dan almış, Ceza Hukuku’nu İtalya’dan
almış ve toplama bir anayasa yapılmış ardından da gelinen süreçte Milli Şef’in açık oy, gizli tasnifle tek
başına iktidarı olmuş” ifadelerine yer verdi.
HALİSDEMİRLER OPERASYONCULARIN ALNINA SIKTI
Referandumun Türkiye’de AK Parti iktidarları dönemindeki 12’nci seçim olacağını kaydeden Kahtalı,
“Vermiş olduğumuz her sözü yerine getirdik. Her alanda insan hak ve özgürlüklerinde, sosyal
yardımlaşmada, eğitimde, sağlıkta ülkeyi daha ileriye taşıdık. Kişi başına düşen milli geliri 3 bin
dolardan 10 bin dolarlara çıkardık. Savunma sanayinde daha müreffeh bir duruma gelerek kendi
silahını, tankını, topunu üreten bir ülke durumuna geldik. Şimdi önümüzü kesmek istiyorlar. Çünkü
artık biz, hedefleri olan bir ülkeyiz. Biz, dünyanın en büyük 17’nci ekonomisiyiz. Bunun yanında da
genç bir nüfusa sahibiz. Bu ülkenin Ortadoğu’daki hakimiyetini, ağırlığını ve Avrupa’ya yapabileceği
etkisini çok iyi biliyorlar. Önümüzü kesmek için bu sistem değişikliğine engel olabilmek için ellerinden
gelen tüm gayretleri ortaya koyuyorlar. Önce Gezi olaylarıyla denediler,hukuk darbesiyle iş
adamlarımızın önünü kesmeye çalıştılar, 17-25 Aralık’ta yapamadıklarını FETÖ’yle yapmaya çalıştılar.
Bu ülkenin önündeki engelleri kaldıran ve ‘kefenimle yola çıktım’ diyen adamı yok etmeye çalıştılar.
Allah’ın rahmeti ve yardımı, bu milletin duasıyla başaramadılar. Ömer Halisdemir gibi yiğitler çıktı, bu
ülkede operasyon yapmak isteyenlerin alnına sıktı. Dolayısıyla çift başlılığı, koalisyon dönemlerini
ortadan kaldırmak, ülkeyi parçalamak için uğraşanların gayretlerini bozmak için bu sistemi
onaylamamız lazım” diyerek sözlerini noktaladı.