Herkesin Benim Gibi Olmasını İsteniyor!

Avukat Ömer Erdoğan...
“HERKESİN BENİM GİBİ OLMASI İSTENİYOR!”
Dilekli. 
Dilek’in ilk ‘okuyan’ kişisi.
Köylülerinin kendisinden ‘Abugat Ömer’ diye söz edip çocuklarına okumaları için örnek gösterdikleri, 1954 yılında, bir başka anlatımla avukata ‘abugat’ denilen yıllarda avukatlığa başlayan, hukukçu, şair, bilge kişi...
O’nun herkesçe bilinen bir özelliği var ki, o da zaman zaman avukatlığının önüne geçen ve de kendisine ‘temizlik hastası’ dedirtecek denli temizliğe düşkün olması.


Sözgelimi; ikide bir uzun uzun (Yirmi saniye değil, dakikalarca) elini sabunlamak, kimseyle tokalaşmamak, kucaklaşmamak, kolay kolay birinin evine misafirliğe gitmemek, gidince (nur içinde yatsın) eşi Sema ablanın yanında getirdiği terliği kapıdan girerken hemen önüne koyduğu, ayağını başka yere değdirmeden dikkatlice içine sokmak (Bizim eve geldiklerinde gördüğüm), arabasının kapısını ve başka kapıları kağıt peçeteyle tutup açmak gibi.
Bir defasında, “Keşke seninle çok daha önceden arkadaş olsaydık” diyen, bu sözüne, rahmetli Sema ablanın atılarak, “Öyle diyeceğine, ‘Keşke benim oğlum olsaydın’ desen olmaz mı?’ dediği, bununla şahsıma beslediği sevgiyi dile getiren üstat, ağabey, bilge kişi. 

Şimdi saadede geleyim: Ömer abi, önceki gün, yedi-sekiz senedir yaşadığı Ankara’dan aradı. Hemen her aramasında söylediği gibi, menüsküsünden, yürümek güçlüğü çektiğinden, doktorların ameliyatı uygun görmemesinden, bu durumun kendisini güçsüzleştirdiğinden söz ettikten sonra, koronavirüse geçti ve, “Selahattin Bey, bana gülüyorlardı, görüyor musun, şimdi herkesin benim gibi olması, temizliğe çok dikkat etmesi isteniyor.” dedi... 
Uzun uzun güldük...
Allah canını sağ etsin inşallah. 
Dilekli Av. Selahattin Sarıoğlu