Son yılların en acı hikayeleri…
Savaş, terör ve yoksullukla mücadele etmeye çalışan, göçe mahkum edilmiş bir millet ve arkalarından sürüklenen çocuklar..
Boğulmanın eşiğindeyken sığınmak için bir yelken arıyorlar; bazıları o yelkeni bulup sığınıyor, bazıları ise hâla o kan kırmızısı denizde çırpınıyor.
Evi yıkılan bir Suriyeli çocuk
Kayıtlarda yer alamamanın yanı sıra bilgiye erişim ve kimlik sorunu yaşıyorlar.
Resmi kayıtlarda bulunmayan göçmenler gerek iş hayatlarında gerekse kişisel hayatlarında birçok zorluk yaşamaktalar. Kimliksizlik ve bilgisizlik, yaşanan herhangi bir iş kazası veya şiddet olayında Suriyeli kayıt dışı göçmenleri yalnızlığa ve çaresizliğe sürüklemekte. Resmi kayıtlarda bulunmayan bu kişiler, yaşanan olaylarda herhangi bir muhatap bulamıyorlar Onlar adeta bilinmiyorlar,
YOKLAR.
Gazeteci Akdeniz: Suriye göçüyle çocuk işçiliği yaşı 6’ya düştü
Suriyeli kayıt dışı, ‘’kayıp’’ göçmenlerin yaşadıkları zorluklar, Suriyeli göçmen çocuklar için çok daha zor ve yıpratıcı. Kendi ülkelerindeki savaştan kaçan ve ülkemize gelen Suriyeli “kayıp” çocuklar, Türkiye’de yaşadıkları derin yoksulluk ve karşılaştıkları toplumsal tepkilerle mücadele ederek hayata tutunmaya çalışmaktalar.
Resmî kayıtlarda bulunmayan Suriyeli göçmen çocuklar, çeşitli nedenlerden dolayı (yoksulluk, eğitim vb.) çocuklara uygun olmayan yerlerde ve düşük ücretlerle çalışmak zorunda kalıyorlar.
DİSK Genel İş Sendikası Nisan 2017 raporuna göre çocuk işçilerin %78’i (TÜİK) kayıt dışı çalışmaktadır. 2016 yılında 15-17 yaş arası çocuk işçi sayısı 708 bindir. Bu sayının 558 bini kayıt dışı çalışan çocuklardır. Yani çalışan her 10 çocuktan 8’i kayıt dışıdır.
İzmir’de küçük bir işletmede çalışan Suriyeli çocuk
Kayıt dışı çalışmak beraberinde pek tabi ki düşük ücretleri de beraberinde getirmektedir. Şanlıurfa’da 15 yaşında temizlik işlerinde çalışan bir çocuk şu sözleri dile getirmiştir: ”Önce fotokopide çalıştım. Tamir yapıyorduk, orada. Ben sabah 8 akşam 8-9 gibi çıkıyordum. Günlük bana 5 TL veriyorlardı. Şimdiki işimde 20 TL alıyorum…’’
BM ÇOCUKLARA YARDIM FONU (UNICEF), çocuk işçiliği ve çocuk hakları ile ilgili birçok raporunda ‘’Çocuk işçiliği, çocukların zihinsel, sosyal, fiziksel ve psikolojik gelişimini olumsuz yönde etkiler.’’ demesine rağmen bu sorun çözüme kavuşamamaktadır.
Suriyeli çocukların gözünden savaş resimleri:
UNICEF’in açıklamalarına göre Suriye’deki iç savaşta 10 yıl içinde yaklaşık 12 bin çocuk hayatını kaybetmiş ve yaralanmıştır. Ülkedeki yaklaşık 6 milyon çocuk ise insani yardıma muhtaçtır. UNICEF 2020 yılında Suriye’de 61 okul ve 29 hastane saldırısı düzenlendiğini ve Suriye’deki savaşın yakın tarihin en kötü eğitim felaketlerinden birine yol açtığını dile getirmiştir. Verilerden de anlaşılacağı üzere birçok çocuk, sıcak yuvalarını bırakıp soğuk ve yabancı topraklarda yaşamak
zorunda kalmıştır. Acının ve korkunun esiri olan Suriyeli çocuklar eğitimlerinden geri bırakılmış, umutsuz ve hayalsiz karanlık bir yarına itilmişlerdir.
Çocuklar göç sürecinde en çok zarar gören toplumsal grup, gittikleri ülkelerdeki istihdam süreçlerinde de en çok sömürülen, istismar edilen ‘’TAZE EMEK GÜCÜ’’ olarak görülen kesim olmaktadırlar.
Suriyede çocuk olmak çok tehlikeli
Kimliksiz çalışmak zorunda kalan, eğitime aç ve her anlamda da muhtaç Suriyeli ‘’kayıp’’çocuklar her geçen gün birçok eziyet, şiddet ve baskı görmekte, acılara direnmeye çalışmaktadırlar. Onların yardım çığlıklarını duyamamaktayız.
2014 yılı başlarında IŞİD'in köylerini basması sonucu, Azez'deki köylerini terk edip, Türkiye'ye gelen ve burada bir tekstil atölyesinde çalışmak zorunda kalan 15 yaşındaki Abdurrahman’ın tüm yaşadıklarını tek bir anlamlı cümlede bulabileceğimiz yürek yakan o sözü:
‘’ARTIK DOKTOR OLAMAM’’