Fatih Sultan Mehmed Han bir gün yiyecek maddelerinin kalitesini ve narh durumunu kontrol etmek gayesiyle kıyafet değiştirip çarşıya çıktı. Bir dükkana girip selam verdik ten sonra; “yarım batman yağ, yarım batman peynir ve yarım batman bal veresiz!” dedi. Dükkan sahibi yarım batman yağı tartıp parasını hesap ettikten sonra; “Ağam, sair isteklerinizi de karşı komşudan alasız. Zira onun malı hem daha yeğdir, hem de siftah etmedi” dedi. Padişah ikinci dükkana varıp oradan da yarım batman peynir alınca, bu dükkan sahibi de; “Allah’a şükürler olsun siftahımı ettim. Hem de çocuklarımın nafakasını çıkardım. Bundan sonrası kârdır. Diğer isteklerinizi de komşumdan alasız. O daha siftah etmedi” deyince Fatih Sultan Mehmed Han; bu milletteki ahlâkî istikamet yok mu, ona dünyaları fethettirir.
Kapitalizm'in kuşattığı dünya ekseni içerisinde Fatih Sultan Mehmet Han ve esnaf ilişkisi sadece bir hikayeden ibaret kalıyor..Büyük balık küçük balığı yutar kavramının realitesi ile karşı karşıyayız..Daha doğrusu tam içerisindeyiz..
Ben siftah ettim komşum siftah etmedi diyecek kaç tane esnaf kaldı..Veya büyük marketler kırtasiye satan kitapevleri zor durumda ben kırtasiye satmayayım diyecek market çıkar mı?
Okulların açılmasına sayılı günlerin kaldığı şu günlerde ''Marketler Kırtasiye Satmasın'' diye bir kampanya başlatılmış..Kampanya tutar mı tutmaz mı bilemem bildiğim tek şey kapitalizmin iliklere kadar işlendiği günümüzde pek başarılı olacağına ihtimal vermiyorum..Ama yinede güzel bir uygulama..
Pandemi süresi boyunca yaklaşık 7-8 aydır iş yapamayan kitapevleri okulların açılmasıyla birlikte bir nebzede olsa kırtasiye malzemeleri satarak biraz rahatlamak istiyor..Ancak onada marketler göz dikmiş durumda diğer esnafların ekmeğine göz diktikleri gibi..
Marketler sadece kırtasiye ile mi sınırlı..
Marketler neler satmıyor ki;
Pasta,tatlı,börek satarak pastahanelerin
Ayakkabı,terlik,bot bulundurarak sarrafların
Pense,tornavida,anahtar,musluk satarak hırdavatçıların Gömlek, kravat,ceket,pantolon,tişört satarak mağazaların , Bardak ,çanak ,çömlek ,çatal , bıçak satarak züccaciyecilerin Tülbent,bez,hasa,çorap,eşarp satarak tuhafiyecilerin.. Et kasaptan alınır, kasap et satar.. Malesef marketler kasaplık yapmayı bırakın iki kişilik yemek yapmaktalar..
Hani deyim yerindeyse bir pantolon paçası ve ayakkabı tamirciliği yapmadıkları kalmış.
Serbest ekonomi denilince iş vatandaşın tercihine kalıyor..
Vatandaşta cüzdan vicdan arasında gidip geliyor..
Ama şunu unutuyoruz..
Alışverişini marketten veya AVM den yaparsın ama unutma ki hastalığına,düğününe,cenazene mahalle bakkalı gelir.. Küçük esnaf bir şehrin yanan ışıklarıdır.. Esnafın ışıklarını söndürmeyin..
Sürekli AVM'lerin yolunu mesken tutarak güçlerine güç katan bizler değil miyiz.?
Veresiye olunca bakkala,peşin olursa marketlere koşan yine bizleriz..
Hastalanmadan sağlığın,yaşlanmadan gençliğin kıymetini bilin denir.
Gelin bizlerde esnafımızın kapısını açık bırakarak onların kıymetini bilelim.
Esnafınız kaybolmadan esnafınıza sahip çıkın kıymetini bilin..
Esnaf mahallelerin acil servisleridir.
Başınız dara düştüğünde ilk koşacağınız yer mahalle esnafıdır.
Evin reisi çocuğunuza okul harçlığı bırakmayı unutmuştur.Koşarsınız mahalle esnafına,evinize beklenmeyen misafir gelmiştir ilk koşacağınız yer mahalle bakkalıdır.Mahallenizdeki Camiye,okula,yardıma muhtaçlara yardım toplandığında ilk akla gelen mahalle esnafıdır.
Sevinçlerin,acıların,üzüntülerin paylaşıldığı yerdir mahalle esnafları.
Mahalle kültürünün vazgeçilmezlerindendir mahalle esnafları..
Gariplerin,yolcuların,yol bilmezlerin,adres bulamayanların,kız istendiğinde,erkek evlendirildiğinde sorulacak merkezlerdir mahalle esnafları...
Mahalle esnafı toplumda sosyal dengeyi sağlayan en önemli unsurlardandır.Bu nedenle esnaf hem vatandaşlar tarafından hemde devlet tarafından korunup gözetilmelidir..
