Kâinatın yaratılmasından bu yana geçen onlarca yıl ve milyonlarca insana, küçük bir bakış attığımızda, yaşamak ve yaşatmak adına çalışanların, ya da yok etmek için çaba gösterenlerin de olduğunu görebiliyoruz. İnsan popülasyonun giderek artması ve tabiatı gereği toplu bir şekilde yaşamayı benimsemesi, hemen her çağ boyunca farklı gereksinimleri de beraberinde getirdi. Aslında insanlık tarihi boyunca en çok değişiklik gösteren, insanların kendini savunma gereksinimleri olmuştur. Daha ilk insanlarda, taşla, sopayla olan savunma şekilleri, bu günün modern dünyasında artık lazer silahlarının konuşulduğu bir dünyaya dönmüştür. Bu silahlanma ve savunma yarışının temel nedenleri arasında insanoğlunun doymak bilmez toprak ve para aşkı olduğu çok açıkça ortadadır. Çünkü yeni topraklar demek her zaman yeni yapılacak ticari anlaşmalar, yeniden silahların satılabileceği bir alan demek oluyor. Tüm bunlar ülkelerin savunma stratejilerini ve bu işle ilgilenen bürokratlarını meşgul ededursun, birde bunların dışında bireysel güvenlik durumları var. Adına modernleşme dediğimiz hemen her ne varsa aslında eskisinden daha fazla istediğimiz bir takım materyalleri korumak, kollamak muhafaza etmek adına yapılmıştır. Bu gün otomobillerinizi, dükkânlarınızı, ofislerinizi ve hatta kendi bedeninizi korumak için maalesef ki bireysel güvenlik sistemleri, yani alarmlar kullanmak zorundasınız. Bu tip uygulamaları kullanmadığınız takdirde bir gün sabah uyandığınızda bütün emeklerinizi kaybetmiş olabilirsiniz, ya da bir kadınsanız ayrılmak istediğiniz kocanız sizi çoktan öldürmüş olabilir.
İşte tamda son vermiş olduğum örnekte içler acısı bir durum söz konusu. Tüm Türkiye genelinde yaklaşık son on yıldan bu yana giderek artan kadın cinayetleri, kadına olan şiddet, tecavüz vakaları, taciz olayları vb. birçok olay gerek kolluk kuvvetlerince, gerek ilgili bakanlıkların il müdürlüklerince önlenmeye çalışılmış ancak çok da başarılı bir tablo ortaya çıkmamıştır. Son olarak bu konuya Malatya Büyükşehir Belediyesi farklı bir çözüm getirme adına, adına Pembe Trambüs dediği bir uygulamayı geçtiğimiz günlerde hazır hale getirdi ve büyük ihtimalle de bu aralar hizmete başlayacak görünüyor. Uygulamaya göre bu aracı yalnızca kadınlar ve çocuklar kullanabilecek, seferleri diğer araçlar gibi olmayacak ve sınırlı sayıda olacak. Asıl sorun olan şey sefer sayısı rengi ya da içeriği değil, bu uygulamanın. Burada sorun olan toplumun birbirinden ayrıştırılması, Kadın ve erkeğin birbirinden izole olması. Uygulama ilk bakışta çok faydalı gelebilir, belki hoş karşılanabilir, ancak ne var ki bakkalda, fırında, yolda, hastanede, yani kamusal diğer alanlarda ne yapacaksınız? Tabiki de bu tip uygulamalar imkânsız, her yeri her şeyi bölemezsiniz.
Burada asıl yapılması gereken, nerden geldiği belli olmayan adına Türk Ceza Kanunu dediğimiz uygulamanın değişmesidir. Diğer bir yapılması gereken ise bu konuların eğitim yolu ile önüne geçilmesidir. Ailede başlayan ve milli eğitim ile devam eden, eğitim sisteminde bu konular işlenmeli ve bireyin diğer karşı cinsteki bireye olan saygı ve hoşgörüsüne vurgu yapılmalıdır. Ancak ne var ki toplumumuzda yıkamadığımız tabularımız vardır bizim millet olarak. Oğlu ya da kızı olanlar bilir. Bir örnek vermek gerekirse; oğlunuz bir kız arkadaş yaptığında aslan oğlum diye övünürken, aynısını kızımız yaptığında, aslan kızım diyen bir baba ya da anne göremezsiniz.
Şahsi fikrim; bu Pembe Trambüs uygulaması kullanışlı görünse de sosyolojik açıdan tasvip etmediğim bir uygulamadır. Bu gün belki başka ülkelerde uygulanıyor olabilir, ama bizler farklı olduğumuzu göstermemiz gerekir diye düşünüyorum. Toplum olarak evlatlarımıza yapması ya da yapmaması gerekenleri doğru bir şekilde öğrettiğimizde, ne Pembe Trambüse nede başka bir araca gerek kalmayacaktır. Bakalım uygulama ile bir takım şeylerin önüne geçilebilecek mi? Bütün kullanacak kadınlarımıza faydalı olması dileklerim ile Şimdiden yaklaşan kurban bayramınızı tebrik eder hayırlara vesile olmasını dilerim.