Pütürgelilerden Madencilik Faaliyetlerine Tepki
Açıklamada, Taşmış, Gündüz, Karakaya, Belen ve Örnekköy başta olmak üzere 57 sahada yürütülen madencilik faaliyetlerinin bölgenin doğal dengelerini bozduğu belirtildi. Grup adına konuşan Ramazan Derin, “Bugün burada toplanmamızın nedeni, yıllardır süren madenciliğin artık geri dönülmez bir yıkım boyutuna ulaşmasıdır. Doğa, vahşi tüketimin pençesinde yok olmakta. Ekosistem kendini yenileyememekte, sürdürülebilirlik hayal olmaktan çıkmıştır” ifadelerini kullandı.
Derin, madencilik faaliyetlerinin başta kayısı üretimi olmak üzere tarım, hayvancılık ve arıcılığı olumsuz etkilediğini belirterek, “Bilimsel veriler, çıkarılan madenlerin içeriğindeki kimyasalların sadece insan sağlığına değil, hayvan yaşamına da ciddi tehdit oluşturduğunu göstermektedir” dedi.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 56. maddesini hatırlatan Derin, herkesin sağlıklı bir çevrede yaşama hakkı olduğunu vurguladı ve yetkilileri göreve çağırdı.
Yöre halkı da açıklamalarda bulunarak, 1993 yılından bu yana çıkarılan profilit madeninin taşıma aşamasında dahi yoğun çevre kirliliğine neden olduğunu, üzüm bağlarının, kayısı ağaçlarının kuruduğunu, arıların öldüğünü, sebze yetiştirilemediğini aktardı. Vatandaşlar, “Yetkili kurumlar görevlerini yerine getirmeli, doğaya karşı işlenen bu suçlara dur denmeli” çağrısında bulundu.
Basın açıklamasında konuşan Avukat Gül Erdoğan ise, hukuki mücadelenin sürdüğünü belirterek, “Madencilik şirketlerinin usule aykırı başvuruları ya da belgeleri tespit edilirse gereken yapılacaktır. Ancak asıl mücadele, sahada verilen fiili çevre mücadelesidir. Tüm çevre gönüllülerini ve Pütürgelileri bu mücadeleye destek vermeye davet ediyoruz” dedi.
Bakmadan Geçme
