Dünya’da ki süper güç ülkeler arasında siyasi ve stratejik dengelerin değişmeye başladığı günümüz dünyasında, Amerika ve batı Dünyası artık kozlarını açık açık oynamaya başladılar ve Türkiye’ye karşı ismi açıklanmamış bir savaşı günden güne açık veya gizli sinsi bir şekilde tırmandırmaya başladılar..
Tabi ki, bu durum karşısında, ister istemez bazı insanlar şu soruyu kendi kendine soruyordur; işler neden bu hale geldi? Yoksa bu işin sorumlusu R.Tayyip Erdoğan mı? R.Tayyip Erdoğan gelmeden önce 2002’ye kadar, ABD ve Batı ile 80 yıl boyunca
ne güzel idare edip gidiyorduk diyenler bu ülkede az değildir..
Çünkü Osmanlı yıkıldıktan sonra, 80 yıl bu ülkede yetişen nesilleri İngiltere ve ihtilaf devletlerinin LOZAN’da Türkiye’ye dayattıkları ve bu milletin çoğunun bilmediği Batı kültürü müfredatı ile genç nesiller yetiştirilmeye çalışıldı. Bu milletin dini, kültürü ve tarihi okullarda doğru dürüst okutulmadı ve yeni nesillere adeta unutturulmaya çalışıldı. İşte bu 80 yıllık süreçte, yönümüzü Batıya döndük sloganları ile yetişen genç nesiller; sonunda anaya babayı dinlemez ve asi gençler oldular. Liselerde ve üniversitelerde yetişen genç nesiller, Batı Avrupa kültür değerleri özentisi içinde okullarda yetişince, ister istemez büyüğünü, küçüğünü, dinini, tarihini, kültürünü tanımayan PKK, DHP(C, Dev Sol, DEAŞ gibi daha birçok terör örgütleri türedi bü ülkede..
Bu 80 yıllık süreçte Batının asıl amacı; Osmanlı’dan geriye kalan Türkiye’yi içeriden çökertmekti. Maalesef bu 80 yıllık süreçte bunu çok güzel başardılar ve 80 yıl boyunca ABD ve Batı Dünyası gelmiş geçmiş tüm iktidarları bir şekilde kontrol ederek, her istediklerini yaptırarak amaçlarına ulaştılar. Yani kısacası; Türkiye’yi 80 yıl boyunca istedikleri gibi içeriden ve dışarıdan sömürdüler..
Bu 80 yıllık süreçte onların sınırlarını belirlediği çizginin dışına çıkan iktidarlar olursa; Adnan Menderes misali idam sehpasına çıkardılar veya her 10 yılda bir darbelerle iktidarları sindirerek, 1997’de Necmettin Erbakan’a yaptıkları gibi, çeşitli entrikalar üreterek toplumu basın medya ile etkileyip bu süreçte iktidarları sindirmeyi başardılar..
İşte ABD ve Batının bu 80 yıllık gidişatına; hiç ummadıkları bir anda dur diyen bir lider ortaya çıktı. Evet, bu lider: Rizeli Ahmet kaptanın oğlu R.Tayyip Erdoğan’dı. Erdoğan Başbakan olur olmaz, Türkiye’de artık bütün paradigmalar yavaş yavaş değişmeye başladı ve Türkiye artık ayakları üstüne kalkmaya başladı..
Peki, R.Tayyip Erdoğan halkına, milletine ne diyordu? “Bir tek canımız var, onu da ancak Allah alır.” “Niçin Allah için ölmeyelim.” “Biz bu yola kefenimizle yola çıktık” diyordu. Bu Yüce millet: işte böyle bir lider istiyordu. İşte ülkesi ve milleti için ölümü göze alan bu lider R. Tayyip Erdoğan, ilk önce Türkiye’yi savunma alanında dışa bağımlılıktan kurtulması gerektiğini çok iyi bildiği için, 14 yılda ilk önce Türkiye’yi % 70 savunmadan dışa bağımlılıktan kurtarmayı başardı..
Çok şükür, Türkiye şu anda ürettiği birçok savunma silahlarını ve araç gereçlerini şimdi artık dışarıya satmaya başladı. Tabii ki, R.Tayyip Erdoğan 14 yıllık kısa sürede yalınız savunmada değil, ekonomide, ihracat’ta, yerel hizmetlerde, sağlıkta, ulaşımda, toplumun sosyal yaşamında ve daha birçok alanda büyük başarılara imza attı.
Ve daha dün 2002’lerde, Batıda bir milyar dolar borç para için kapılarda bekleyen Türkiye’yi: Erdoğan son 14 yılda gösterdiği büyük başarıyla, G20 diye bilinen gelişmiş ülkeler arasına sokmayı başarmıştı..
İşte ABD ve Batının asıl korktuğu durum; Türkiye’nin geldiği bu son durumdu. Bu kısa dönemde, G20’lerin arasına katılan Türkiye; 10 yıl sonra gelişmiş ilk 10 ülke arasına katılacak ve Dünya dengeleri için süper güçlerin 94 yıldır oturdukları masada aldıkları kararları noktasında, Türkiye artık bu masada bende varım diyecekti. Osmanlı’nın bakiyesi olan Türkiye’nin kafkas Türki ülkelerle olan ilişkileri, Ortadoğu İslam ülkeleri üzerinde ki etkisi ve özelikle son 14 yılda Türkiye’yi bu kısa bir dönemde ayağa kaldıran R.Tayyip Erdoğan gibi başarılı bir liderin durumu; ister istemez ABD ve Batıyı büyük bir telaşa kaptırdı ve işte bundan dolayı topyekun Türkiye ve Erdoğan’a karşı cephe almaya başladılar. Bütün milletimizin bildiği gibi, 15 Temmuz gecesi sorası günlerde, FETÖ’ cü terör örgütünün başarısızlığa uğramasından dolayı, Barak Obama ve Amerikan üst düzey yetkililerinin nasıl üzüldüklerini bütün Türkiye çok iyi biliyor. (DEVAMI YARIN)