Almanların “Su akar Türk bakar” söyleminin hakikatini, doğal enerji cenneti ülkemizde, bütçenin 1/3 ünü bağımlılık düzeyinde işgal eden petrol ve doğalgaz ithali ile debelenen bu cennet vatanda görmek bir hüzün sebebidir. Güneşi, rüzgârı henüz idrak edebilmek veya gelişmiş tüm ülkelerin on yıllar öncesinden geçiş ve üretim sağladıkları nükleer enerji ile bugünlerde tanışma gayretimiz de ayrı bir trajedidir.
Nükleer enerji, atomun çekirdeğinden elde edilen bir enerji türüdür. Nükleer enerji,günümüzün ve geleceğin en önemli enerji kaynaklarından biri olarak kabul görmektedir. Petrol ve doğalgaz'ın bazı ülkelerde geniş rezervler halinde bulunması ve bu kaynakların yenilenemez oluşu birçok ülkeyi nükleer araştırmalara ve nükleer enerjiden faydalanmaya yönlendirmiştir. Bugün bakıldığında dünya üzerinde 400'den fazla nükleer enerji santrali vardır ve bunlar dünyanın toplam elektrik ihtiyacının %15'ini sağlayacak kapasitede çalışmaktadırlar. Örneğin Frans,a elektrik ihtiyacının %77'sini nükleer reaktörlerden sağlamaktadır.
Bu güne kadar çevreye zarar verebilecek ölçüde büyük 2 nükleer santral kazası gerçekleştiği bilinmektedir. Çernobil ve Fukuşima Faciası.
1986 yılında Ukrayna'da meydana gelen Çernobil reaktör kazası, reaktörü çevrelemesi gereken bir beton koruyucu kabuğun inşa edilmemiş olması, ihmal sebebi iken, Fukuşima’da olan kazada ise 9 şiddetindeki depremden kaynaklı tsunami felaketinin etkisi nettir.
Dünyada Çernobil ve Fukuşima örneğini esas alarak, nükleer enerji risklerini göğüslemeden bir adım öteye geçebilmemiz pek de tutarlılık arz etmiyor. Şöyle ki ;
Nükleer santrale sahip ülkeler ;
ABD, Almanya, Arjantin, Belçika, İngiltere, Brezilya
Bulgaristan, Çek Cumhuriyeti, Çin Halk Cumhuriyeti, Ermenistan Fransa, Finlandiya, Güney Afrika, Güney Kore, Hindistan
Hollanda, İsveç, İsviçre, İspanya, Kanada, Litvanya, Macaristan
Meksika, İsrail, Japonya, Romanya, Rusya, Slovakya, Slovenya
Ukrayna, İran.
Nükleer enerjiye sahip tek müslüman ülkenin İran olması, ayrı bir değerlendirme konusu olmakla birlikte düşündürücüdür.
Nükleer santral inşa eden ülkeler ;
Abd, Arjantin, Beyaz rusya, Brezilya
Bulgaristan, Türkiye, Fransa, Finlandiya
Güney Kore, Hindistan, İran, Japonya
Kuzey Kore, Moğolistan, Pakistan, Romanya
Rusya, Ukrayna, İngiltere.
Daha önce nükleer santrali bulunmuş fakat şu an bu santralleri devre dışı olan ülkeler ;
Avusturya, Danimarka, Filipinler, İtalya, Kazakistan.
İlk nükleer santralin 1951 yılında Rusya’da inşa edildiği ve aradan geçen 64 yıllık mesafeden sonra bizim bu enerji birimiyle tanışmamız ne denli büyük bir kaybın olduğunu da izah eder durumdadır.
Petrol ve doğalgaz zengini olmayan ülkemizin kömür ocakları ile debelenmesinin faturasını canları ile Zonguldak’ta, Soma’da, Ermenek’te ödeyen binlerce insanımız mevcut iken, hala kömür ocaklarında çırpınmanın ne millete ne de devlete bir katkısı yoktur.