casino siteleri

AŞK VE AŞIKLAR

Günümüz insanı gerçekten aşk'ı ve aşık olmayı bambaşka bir ruh haleti içine sokmuş bulunmakta.Sosyal medya araçlarının gelişip serpilmesiyle birlikle aşk bütünüyle anlamsal dumura uğramış.
Uğraksız bir liman gibi...
Gelen gideni pek olmayan bu liman artık güvertesinin, kaptanının veya en önemlisi gemisinin uğramadığı ıssız,sessiz ve bucaksız bir ada'ya dönüşmüş.
Kısa vadeli süreliklerle aşk, o eski önemini ve gerçekliğini yitirmiş.
Aşıklar, ilişkilerini kısa dönem askerlik gibi bir kaç ay içine sığdırıyorlar.
Elimize almış olduğumuz uzaktan kumanda ile kanaldan kanala geçer gibi partner değiştiriyoruz.
Çıkar ve menfaat üzerine kurulu sözde ilişkiler...
Boy,pos veya dış görünüş beğenmeyip göğsünün özündeki zenginlikleri bir kenara bırakarak hemen köşe kapmaca gibi başka bir sevgili arayışı içerisine giren saçmalık budalaları...
Googleden herhangi bir bağlantıyı tıklar gibi günlük sevgili arayışı içerisinde olanlar...
Elektriklenmeleri kısa devreye giren saçma sapan anlık etkilenmeler...
Ve tek gecelik sevişmeler resmen aşk sanılıyor.
Sahiden düşündüğünüz ve hemen bu şekilde fiile geçtiğiniz aşk gerçek mi?
Tüm içtenliğini ve gerçekliğini bir ömür boyu koruyacak mı?
Bu tür ilişkiler mutluluk getirir mi?
Aşık olmanın bu kadar basite indirgenmesi doğal mıdır?
Sanmıyorum...
Belli ki aşk'ı yaşamamışsınız.
Aşk ve aşık olmak bu kadar kolaya kaçırılmamalıdır.
Bu kısacık hayatınızı böylesine derin boşluklarla geçirmeden önce bir defaya mahsus da olsa gerçek aşk'ı tatmak için çabalamalısınız.
Yaşamalısınız ve derinden ağlamaklı bir hale bürünmelisiniz.
Her an hissiyatlarınızın çizdiği güzergahta azıcık da olsa yol almalısınız.
Bir kadına veya bir erkeğe derinden bağlanıp aşkın cilveli hallerini doyasıya tatmalısınız.
Nasıl mı?
İnsan insana sevgisizlik göstermeyerek...
Tahammül göstererek...
İnce eleyip sık dokuyarak...
Fedakarlık duygusunu yitirmeyerek...
Kendini aşkına adayarak...
O'nu kaybetmekten korkarak...
Saçının teline bile dokunmaktan ürkerek...
Aşk için emek harcayarak...
Oysa fekadarlık ve adanmışlık varsa inanın ki aşk orada kendi yelkenlerini açmıştır.Fedakarlığın ve adanmışlığın yaşanmadığı bir yerde aşktan söz etmek çok zor.
Aşk'ın çizmiş olduğu sınırların içine dahil olmak için insan bunu kendine ulaşmayı hedeflediği bir ideal olarak sunmalı.
Bugünün insanı hedefsiz varmak istiyor aşk'a. Emek harcamadan yaşamak istediği gibi emeksizce aşka ulaşmak istiyor.
Fedakarlık göstermeden aşkın sınırlarının içine dahil olmak istiyor.
Sevmeden sevilmek,vermeden almanın peşinde.
Hiç değilse de bir koyup üç almak istiyor. Böylesine hiç çabalamadan cinsel bir obje olarak görülen ve istenilen amaçlara ulaşılmayınca adı bilinçsizce konulan aşk sonunda darbe alıp kirli duyguların esiri haline geliyor.
Bu kadar basit olmamalı gerçekten...
Aşık olmak sandığınız gibi kolay bir lokma değildir.
Sahiden aşık olmak nedir biliyor musunuz?
Aşk; belki yüzülmemiş denizlerdir, belki yazılmamış satırlardır, keşfedilmeyi bekleyen esrarengiz hazinelerdir, tadını tuzunu yakalayamadığımız bir yemektir.
Belki de bir daha asla göremeyeciğiniz, hasretini, özlemini içinizde an be an kokladığınız, doğup büyüdüğünüz memleketinizdir.
Derinliklerinizde tutuşturulmayı bekleyen ateşli bir kıvılcımdır AŞK...
O yüzden hâlâ samimi,sıcacık ve içten tatlı bir aşk yaşamamışsanız bir an önce kanatlarınızı takıp bilinmeyen diyarlara konmakta yarar vardır.
Yoksa uğraksız bir liman olsa da dahi binip yol almak istediğiniz gemi zincirini sökmüş olabilir ve geç kalmış olabilirsiniz.
Elinizi çabuk tutunuz...