casino siteleri

BOĞAZ KÖPRÜSÜ’NDE HALKIN ŞANLI BİR DİRENİŞİNİ YAŞADIM...

Bir vatandaş ve bir gazeteci olarak, 15 Temmuz gecesi tarihe geçecek büyük bir darbe girişimine şahit oldum. İstanbul Üsküdar ‘da ikamet ettiğim evimde bulunuyordum. Ve saat 21,30 ve 22 civarlarında bazı televizyon kanallarında Boğaz köprüsünde bir hareketliliğin olduğunu ve tankların boğaz köprüsünü kapattığını ve henüz olayın ne olduğunun anlaşılmadığı  gibi bazı haberler ve açıklamalar  yapılıyordu. 

 

Acaba boğaz köprüsünde,  PKK veya DEAŞ saldırısına karşı bir tedbir mi alınıyor diye düşünüyordum ki,  bir andan  (a. Haber televizyon kanalından) ve (kanal 7’den) askerlerin vatandaşlara  ateş ettiği haberleri yayınlamaya başlandı.  

         

 İşte bu karmaşık ortamda milletimiz  henüz olayın ne olduğunun  telaşı içinde iken, ben yaşım itibarı ile 1960’tan bugüne kadar bütün darbeleri yaşamış ve görmüş bir gazeteci olarak,  acaba sol bir darbe mi yapıldı diye daha ne olduğunu anlamaya çalışırken,  22,30’dan itibaren (yurtta sulh konseyi) adı altında internette ve televizyonlara düşen bazı haberlerden, (FETÖ ) terör örgütünün bir darbe girişimi olduğu haberleri yayınlanmaya  başlandı.

 

Ve hemen akabinde, Cumhurbaşkanımız  R.Tayyip Erdoğan’ın telefon vasıtası ile televizyon’da sokaklara çıkın, meydanlara çıkın  diye yaptığı çağrıyı dinledim.  Ve o andan itibaren artık evde oturmak bana haram olurdu. 

                                                   

 Hemen yatsı namazımı kıldım ve vatanım, milletim, Cumhurbaşkanımın  ve İslam’ın selameti için, el açıp YÜCE ALLAH’A dua ettim yalvardım  ve bu sapık AMERİKANCI güruha fırsat verme Ey Yüce Allahım diye dua ettim.  

 

Ve ondan sonra üstümü giydim ve Kur’an’dan FETİH süresini okuyup öyle çıkmak istedim. İşte bu gece bir gerçeğe şahit oldum. Bir kaç aydır fırsat buldukça Kur’an-ı Kerim-i okuyup hatim indirmeye çalışıyordum. Ve her zaman en son okuduğum sayfaya işaret koyuyordum belli olsun diye.           İşte o akşam Kur’an-ı Kerim-i elime aldım ve besmele ile açar açmaz, FETİH SÜRESİ karşıma çıktı. Meğerse ben birkaç gün önce MUHAMMED SÜRESİNİ okuyup bitirmiş ve FETİH SÜRESİ’nin ilk sayfasına okunacak diye işaret koymuşum.

 

Bu durum karşısında çok duygulandın etkilendim ve kendimi tutamadım. Bir sayfa FETİH süresini okudum ve Ayetel kürsüyü üç defa okuyup  evden çıkıp boğaz köprüsüne doğruyürüdüm. Boğaza yakın Ana caddeler trafikten sıkışmıştı ve artık kimse araçlarla ilerleyemiyordu. Fakat gördüğüm insan manzaraları beni çok çok duygulandı ve sevindirdi.

  

 Henüz saat 11 civarları idi, erkeği kadını, genci, ihtiyarı          herkes bayrağını eline almış ve askerlerin halka ateş    etmesine rağmen köprüye doğru yürüyorlardı. Korku ve    panik hiç kimsede yoktu. ADETA Herkes ölürsem şehidim ruh hali içindeydi...

 

Ya Rabim; bu ne muhteşem bir manzara idi. Bu ne güze bir imandı? Darbeci askerlerin kurşunları ile ölen vatandaşlarımız bir yandan ambulanslara  taşınırken, vatandaşlarımız ve gençlerimiz  çekilmiyor ve halen tankların üstüne gitmeye çalışıyorlardı. Bu ne muhteşem bir imandı YA RABBİM ? 

 

Gözlerimizin önünde uçaklarla polislerimizin üstüne  ateş ettiler ve  toma aracını vurdular. Askerler havaya değil, resmen zaman zaman vatandaşların üstüne ateş ettiler. Bunlar bu milletin askeri olamazdı.Çünkü  o  gece, Boğaz köprüsündeki askerler sabaha kadar vatandaşın üstüne ateş ettiler. Bu askerler asla suçsuz sayılmamalı ve idam edilmelidir. O askerler sabaha kadar halka ateş ettiler ve halkı öldürdüler. Komutanlarının yanlış  yolda olduğunu ve bunun halka karşı bir darbe olduğunu nasıl  anlamazlar? Onların hepsi (FETÖ) terör örgütünün seçilmiş köpekleri ve askerleri idi.

Ne demek yani, komutanlarınız halka ateş edin, annelerinize babalarınıza, kardeşlerinize  ateş edin deyince siz de gözü kapalı ateş mi edeceksiniz? Yok Efendim biz bilmiyorduk, verilen emri uyguladık. Siz bunları bu milletin külahına anlatın.  Resmen sabaha kadar Boğaz köprüsünde halka ateş ettiniz ve hiç acımadınız. Birde başarsaydınız, kim bilir bu ülkede ne korkunç katliamlar yapacaktınız? 

 

Polis kardeşlerimiz biz yaşlılar ı Fazla tankların bulunduğu köprünün ayağındaki bölgeye pek yaklaştırmadılar. Fakat imanlı gençlerimiz uyarıları dinlemedi, asker ve tanklarla karşı karşıya geldi ve birçok gencimiz ve vatandaşımız şehit oldular. Zan diyorum saat dört civarı idi, bir ara atılan şiddetli bir bomba nedeni ile meydana gelen bir arabede’de sağ dizimden meydana gelen şiddetli bir ağrı ile yürüyemez oldum ve vatandaşlar beni bir kenara çekilmemi sağladılar.

 

Evet, yüce milletimiz o gece, erkeği ile kadını ile genci ile  yaşlısı ile adeta şanlı bir destan yazdı ve silahsız bir şekilde, karşılarındaki tanka ve salahlı darbeci askerlere karşı büyük  bir zafere imza attılar.  Evet, aynen söylediğim gibi, 15 temmuz benim açımda, milletimizin  Amerikancı darbeye karşı silahsız direndiği ve kazandığı büyük bir zaferidir...

 

 15 Temmuz Amerikancı (FETÖ) darbesİ ile ilgili  tarihe daha bir çok notlar düşecektir.

Evet, Aziz milletimiz: şu gerçeği hiç bir zaman unutmamalıdır ki, tehlike henüz daha geçmedi. Mısır, Suriye, Irak’ın başına gelenleri unutmayalım.  “Su uyur, düşman uyumaz...”

Cumhur başkanımız ve Başbakanımızın vereceği ikinci bir emrine kadar meydanları terk etmiyoruz...

 

ALLAH YAR VE YARDIMCIMIZ OLSUN...

 

Saygılarımla. / [email protected]