casino siteleri

CHP İLK MİTİNGİNİ YAPTI

Siyaset Haber Girişi : 12 Nisan 2015 11:04
CHP İLK MİTİNGİNİ YAPTI
CHP Lideri Kemal Kılıçdar

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Kartal’dan Türkiye’ye seslendi:

Deprem konutları

“Korkmayın, Yılmayın, Sinmeyin!”

“Bugün buraya  ülkemizde kol gezen yoksulluk, işsizlik, yolsuzluk, adaletsizlik karşısında eğilmeyeceğimizi haykırmak için geldik.”

“Türkiye’yi yaşanmaz bir ülke haline getirenlere 'kalkın oradan o koltuğa millet oturacak' demek için geldik. Milletçe büyük bir alkışı başlatmak için geldik. Tüm vatandaşlarımızı bu alkışa katılmaya davet ediyorum. ”

“Millet yaşanacak bir Türkiye istiyor. Huzur ve barış içinde bir Türkiye istiyor. 77 milyon yurttaşıma sesleniyorum. Yaşanacak Türkiye için CHP olarak hazırız.”

“Programlarımız hazır, kadrolarımız hazır, çözümlerimiz hazır. İşsizliği, yoksulluğun adaletsizliği vicdansızlığın, eşitsizliği, sevgisizliğin kökünü kazımaya geliyoruz. Evet kökünü kazıyacağız ve sıfırlayacağız. Türkiye’yi yaşanmaz hale getirenlerin neden olduğu bütün sorunları sıfırlayacağız.”

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, seçim mitinglerini İstanbul Kartal’dan başlattı. Kılıçdaroğlu’nun Kartal Mitingi’nde yaptığı konuşma metni şöyle:

 

“Sevgili vatandaşlarım, güzel bir gündeyiz, İstanbul’dayız. İstanbul’dan bütün Türkiye’ye, Hakkari’den Tekirdağ’a, Kırklareli’ne, Rize’den Muğla’ya kadar bütün Türkiye’ye selam olsun!

Sevgili vatandaşlarım, tek tek sayacağım. Öğrenci, öğretmen, işçi, işveren, memur, çiftçi, esnaf, emekli, ev kadını, çöpten kağıt toplayan değerli vatandaşım, işsiz yoksul vatandaşım, merdiven altı atölyelerde çalışan sigortasız kardeşim, sana Kartal meydanından selam gönderiyorum.

Karadenizli, Akdenizli, Anadolulu, Egeli, Trakyalı, genç, yaşlı, kadın, erkek bütün milletime Kartal’dan sesleniyorum. Tüm iş dünyasına, finans dünyasına, sağlık ve eğitim dünyasına, esnafa, sanatkâra, spor dünyasına, medya dünyasına sesleniyorum. Kartal meydanından sesleniyorum. Hukuk alemine sesleniyorum, hakimine, savcısına, avukatına sesleniyorum. Tüm belediyelere sesleniyorum. Vilayetlerdeki valilere sesleniyorum. Sivil toplum örgütlerine sesleniyorum. Devletin bütün kurumlarında çalışan saygıdeğer yurttaşlarıma sesleniyorum.

Bütün yurttaşlarıma sesleniyorum öğretmen, öğrenci, emekli, çalışan, işveren, esnaf, çiftçi, toplumun her kesimine sesleniyorum ve bir şeyi Kartal meydanından açık yüreklilikle ifade ediyorum. Korkmayın, yılmayın, sinmeyin. Yine söylüyorum, bütün vatandaşlarıma söylüyorum korkmayın, yılmayın, sinmeyin. Çünkü yanınızda cumhuriyetle yaşıt CHP var korkmayın, yılmayın sinmeyin.

Kabadayılıktan, zalimlikten, zorbalıktan, yasadışından, talandan, baskıcılıktan, yasakçılıktan, ayrımcılıktan uzak bir anlayışın temsilcisi CHP var. Onun için diyoruz korkmayın, yılmayın. Cesur olun CHP var.

Ekonomik refahı yalnızca bir kesim için değil, ülke genelinde herkesin nasipleneceği şekilde paylaştırmayı hedef edinmiş bir anlayışın temsilcisi CHP var. Onun için diyoruz korkmayın, yılmayın, sinmeyin, yürekli olun.

Yoksulluğu ve işsizliği ülkenin en hayati meselelerinin başında gören bir anlayışın temsilcisi var, CHP var. O nedenle diyoruz korkmayın, yılmayın, sinmeyin.

Tekrar ediyorum. Korkmayın, yılmayın, sinmeyin. Milletçe hesabını soracağız. Geliyoruz milletçe geliyoruz az kaldı.

Bakınız, bugün buraya neden geldik onu anlatayım kısaca. Bugün buraya ülkemizdeki kabul edilemez gidişattan, milletçe duyduğumuz ıstırabı ve tahammülsüzlüğü haykırmak için geldik. Bugün buraya ülkemizdeki insani, ahlaki, siyasi ve hukuki değerlerindeki yozlaşmaya karşı haykırmak için geldik. Bugün buraya milletin milletliğini, devletin devletliğini tehdit eden boyutlara oluşan yozlaşmaya milletçe dur demek için geldik. Bugün buraya ülkemizde kol gezen yoksulluk, işsizlik, yolsuzluk, adaletsizlik ve vicdansızlık karşısında eğilmeyeceğimizi milletçe haykırmak için geldik. Bugün buraya ülkemizdeki zengini daha zengin, fakiri daha fakir yapan ekonomik adaletsizliğe daha fazla tahammül edemeyeceğimizi haykırmak için geldik. Bugün buraya ülkemizde hüküm süren kabadayılıktan, zalimlikten, zorbalıktan, yasakçılıktan, baskıcılıktan, ayrımcılıktan milletçe tiksindiğimizi haykırmak için geldik. Bugün buraya ülkemizde milletin polisle arasını açan, milletin hukukla arasını açan, milletin basınla arasını açan, milletin sporla, sanatla, kültürle arasını açan, milletin imanla, dinle arasını açan, milletin devletle arasını açan ve en acısı değerli yurttaşlarım milletin milletle arasını açan zihniyeti milletçe reddettiğimizi haykırmak için buraya geldik.

Bugün buraya ülkemizde egemen olan sorumsuzluğu, savurganlığı, çıkarcılığı, zalimliği ve saldırganlığı tahtan indireceğimizi milletçe haykırmak için geldik. Bugün buraya Türkiye’yi yaşanmaz bir ülke haline getirenlere kalkın oradan o koltuğa millet oturacak demek için geldik.

Bugün buraya milletçe büyük bir alkışı başlatmak için geldik. Bu alkış; hakka, hukuka ve ekonomiye, özgürlüğe, barışa ve adalete, laikliğe, demokrasiye ve cumhuriyete zulmeden malum zihniyeti protesto alkışıdır.

Bakın tekrar ediyorum, üzerine basa basa söylüyorum. Bu alkış; hakka, hukuka ve ekonomiye, özgürlüğe, barışa ve adalete, laikliğe, demokrasiye ve cumhuriyete zulmeden zihniyeti protesto alkışıdır.

Bu alkış, kısa sürede bir çığ gibi büyüyerek bütün ülkeye yayılacak toplumsal bir haykırıştır. Bu alkış Türkiye’yi yaşanmaz bir ülke haline getirenlere meydan okumadır. Herkesi, tüm vatandaşlarımızı bu alkışa katılmaya davet ediyorum.

Haydi, milletçe alkışlıyoruz, avuçlarımız patlarcasına alkışlıyoruz.

Bu alkış, her gün, her saat her yerde çınlayacak ve milletin yeter artık düşün yakamızdan diye haykıranların sesi olacaktır. Alkışlayacağız, hep birlikte alkışlayacağız. Genç, yaşlı, kadın, erkek demeden milletçe alkışlayacağız.

Yalnızca miting meydanlarında değil, her gün her yerde alkışlayacağız. Fabrikada, tarlada, çarşıda, sokakta, meydanda, hayatın olduğu her yerde alkışlayacağız. Alkışlayacağız ki, millet olarak sabrımızın sonuna geldiğini birileri anlasın.

Değerli vatandaşlarım, bakın 12 yılda yarattıkları tablodan satır başları vereceğim size. 6 milyon 200 bin işsiz. 17 milyon yoksul. Maaşı 1000 liranın altında olan açlığa mahkum edilmiş 8 milyon yoksul emekli. Prim borcu olduğu için hastaneye alınmayan, ölüme terk edilen esnaf. Sosyal güvenlikten yoksun yüzbinlerce işçi. Merdiven altı atölyelerde kayıt dışı çalışan işçiler. Açlık sınırına dayanmış 1 milyondan fazla insan. Kızgın, kırgın ve öfkeli bir gençlik. Kölelikten hallice kalıplara sokulmak istenen kadın. Yozlaştırılmış, ahlak, namus, şeref ve özgürlük kavramları. İçi boşaltılmış kavramlar olarak toplumun önüne kondu. Korkmuş, sinmiş bir iş dünyası. Kimliği ve kişiliğini yitirmiş medya. Esir alınmış bir hukuk sistemi. Emir kulu haline getirilmiş devlet mekanizması. Üreterek büyüme değil, yandaşı rant yaratarak oluşturulan adaletsiz bir düzen. Bakara makara deyip en kutsal değerlerimizi sömüren, yalanı ve talanı adet edinmiş bir düzen. Ve cinnet halinde öfkeli bir toplum. Bütün bunların faturasını bu milletin işçisi ödüyor, bu milletin çiftçisi ödüyor, bu milletin emeklisi ödüyor, bu milletin sanayicisi ödüyor, bu milletin esnafı, tüccarı ödüyor. Yani bu milletin 77 milyonu bu faturayı ödüyor.

Nasıl mı ödüyoruz onu da anlatayım sizlere? Yaşadığımız asayiş problemleriyle ödüyoruz. Sayıları 2 milyona yaklaşan Suriyeli göçmen manzarasıyla ödüyoruz. Kadına yönelik şiddetin %1400 oranında artmasıyla ödüyoruz. Gençlerimizin uyuşturucu bataklığına sürüklenmesiyle ödüyoruz. Kutsallarımızın ve manevi değerlerimizin siyasete alet edilmesiyle ödüyoruz. Tüyü bitmemiş yetimin hakkının yenmesiyle ödüyoruz. Ahlaki değerlerimizi yücelterek değil, kaybederek ödüyoruz. Bütün bunları sebep olan 12 yıldır bu ülkeyi yöneten malum zihniyettir. Bu zihniyeti herkesin iyi tanımasını isterim.

Bu zihniyet milletin çözülmesini beklediği sayısız meselesi dururken işsizlikle, yoksullukla, adaletsizlikle mücadele etmek yerine işsizliğe, yoksulluğa ve adaletsizliğe isyan edenlerle mücadele etmeyi seçen zihniyettir. Şimdi soruyorum bu zihniyetin önceliğinde milletin olması mümkün mü? Elbette değil. Millet bıktı, millet usandı. Artık Türkiye bu millet yaşanacak bir Türkiye istiyor. Yaşanacak bir Türkiye, huzurlu bir Türkiye, barış içinde bir Türkiye, herkesin sokaklarında huzur içinde gezdiği bir Türkiye’yi istiyoruz. Yaşanacak bir Türkiye.

77 milyon yurttaşıma sesleniyorum. Yaşanacak bir Türkiye için CHP olarak hazırız. Bugüne kadar, bunu iyi dinlemenizi isterim değerli vatandaşlarım. Bugüne kadar belki hiçbir siyasi parti hiçbir seçime CHP kadar Türkiye’nin sorunlarına hakim, Türkiye’nin sorunlarının çözümlerini üretmiş, kaynaklarını belirlemiş olarak girmeyi başarmamıştır. İlk kez CHP Türkiye’nin bütün sorunlarına taliptir, bütün sorunlarının çözümünü masaya yatırmış ve halkına sunmuştur.

Programlarımız hazır, kadrolarımız tamam. Çözümlerimizde hazır. Ülkeye milletin çok özlediği ekonomik refahı, eşit ve hakça dağılımı, iç ve dış barışı, onurlu duruşu, birliği ve beraberliği getirmeye geliyoruz. İşsizliğin, yoksulluğun, adaletsizliğin, vicdansızlığın, eşitsizliğin, sevgisizliğin, saygısızlığın kökünü kazımaya geliyoruz. Evet kökünü kazıyacağız ve sıfırlayacağız. Türkiye’yi yaşanmaz bir ülke haline getirenlerin neden olduğu bütün dertleri ve bütün sıkıntıları sıfırlayacağız. Emin olun sıfırlayacağız. Söz veriyorum sıfırlayacağız.

Ben CHP’nin Genel Başkanı olarak CHP adına bütün Türkiye’ye, bütün yurttaşlarıma, işçisi, memuru, emeklisi, köylüsü, merdiven altında çalışanı, işsizi, atama bekleyen öğretmeni hepsine söz veriyorum yaşanacak bir Türkiye’yi hayata geçireceğiz. 4 yılda geçireceğiz. 4 yılda yepyeni bir Türkiye çıkacaktır ortaya.

En başta yoksulluğun olmadığı, yoksulluğun sıfırlandığı bir Türkiye sözü veriyorum. Hiç kimse bu ülkede ben yoksulum lafını etmeyecektir CHP iktidarında. Bugün 17 milyon yoksulumuz var 17 milyon. Bu rakam benim rakamım değil. Devletin resmi rakamı. 17 milyon yoksul var diyorum. 2015 yılının Türkiye’sinde diyorum, 21.yüzyılda diyorum, 21.yüzyılın dünyasında diyorum. Bilgi toplumunda diyorum. 17 milyon insan yoksul. Olacak iş mi bu? Onlar insan değil mi? Bu ülkenin vatandaşı değil mi? 17 milyon yurttaşıma Kartal meydanından söz veriyorum sizin yoksulluğunuzun sıfırlanması benim boynumun borcu olacaktır.

Belki bazı vatandaşlarımız diyebilirler ya bu yoksulluk nedir, ölçüsü nedir yoksulluğun? Resmi rakamları vereyim yoksulluğun ölçüsü şu değerli vatandaşlarım. Bir kişinin aylık geliri, altını çiziyorum aylık geliri 200 liranın altındaysa o yoksul sayılıyor. Aylık geliri 200 liranın altındaysa. Bu ne demektir? 17 milyon insanı açlığa mahkum etmek demektir. Bunu bilen kim? CHP. Bunun kaldırılmasını söyleyen kim? CHP. Namus sözü veren kim? CHP. Güvenmeniz gereken parti hangisi? CHP. 17 milyon insanımızın da insan gibi yaşama hakkı var. 17 milyon insan 21.yüzyılın Türkiye’sinde ben yoksulum demeyecektir. Onların hiçbirisi akşam yatağa aç girmeyecektir. Her çocuğun karnı doyacaktır. Güvenli bir Türkiye, özgür bir Türkiye, barış içinde yaşayan bir Türkiye ve geleceğine umutla bakan bir Türkiye. Sözüm sözdür.

Planlarımız hazır, kaynaklarımız hazır, kadrolarımız hazır, programımız gerçekçi. Hiç kimse kuşku duymasın ve 77 milyon yurttaşıma şunu söylüyorum. 12 yıl devlette hesap uzmanlığı yaptım. Her kuruşun hesabını bilirim. Bu konuda mütevazi değilim. Para nasıl toplanır, para nasıl harcanır, eğer bu ülkede bunu 10 kişi biliyorsa o 10 kişiden biriside benim.

Sizlere, 2 milyona yaklaşan taşeron işçilere sesleniyorum, sizlere taşeron işçiliğin olmadığı bir Türkiye sözü veriyorum. Asgari ücretlinin nefes alacağı, rahat geçinebileceği bir Türkiye sözü veriyorum. Bugün bu toplumun, yani bizim, yani milletimizin yaşadığı en büyük sorunlardan biriside borç batağıdır. Tüketici kredisi, banka kredi kartı borç batağıdır. Borç batağında kaç vatandaşımız var bilen var mı? Rakamı vereyim, borç batağındaki vatandaş sayımız 5 milyon. 5 milyon vatandaşımız borç batağında, faiz kıskacında. Tefeci faizi çalışıyor bu vatandaşlarımız için.

Bakın bir rakam daha vereceğim devletin resmi rakamı. Son 10 yılda 2003 – 2013, 2014 rakamı henüz yok. Son 10 yılda bizim vatandaşlarımızın, borç batağındaki vatandaşlarımızın bankalara ödedikleri faizin miktarı 128 milyar dolar. 77 milyon yurttaşım bir kez daha duysun. Son 10 yılda borç batağındaki vatandaşlarımızın bankalara ödedikleri faizin miktarı 128 milyar dolar. Size sözüm söz Kılıçdaroğlu sözü, namus sözü, bu borç batağından sizi kurtaracağım.

Diyecekler ki, nasıl kurtaracaksın? Hiç endişe etmeyin kuruşu kuruşuna hesabı yapılmıştır, programımız hazırlanmıştır. Her şeyi açıklayacağız, her şeyi anlatacağız.

Şundan emin olmanızı istiyorum, bankaların vatandaşa uyguladığı tefeci faizinden o vatandaşlarımı kurtaracağım. Bunu önümüzdeki günlerde bütün ayrıntılarıyla açıklayacağız. Herkesin gözü ve kulağı CHP’de olsun. Herkesin beklentisi CHP’de olsun. Bilin ve emin olun Türkiye’nin bütün sorunlarını biz çözeceğiz.

En önemli sorunlarımızdan birisi de eğitim. Eğitimin hangi durumda olduğunu öğrenmek istiyorsanız annelere soracaksınız. Anneler size sözüm söz CHP iktidarında çocuklarınızı sabahleyin okula iki yanağından öperek ve huzur içinde göndereceksiniz. Beslenme çantasına da gerek yok. Çünkü çocuk yemeğini okulda yiyecektir. Onu sağlayacağız. Ve bu eğitim düzenini tepeden tırnağa değiştireceğiz. Türkiye’yi çağdaş uygarlığa eğitim yoluyla ulaştıracağız hiç kimsenin endişesi olmasın.

Ve 10 milyonu aşkın emeklimiz var. Az önce söyledim 8 milyonun aylığı 1000 liranın altında ve diyorlar ki o emekliler gül gibi geçiniyor. Benim yakınlarımda emekli var. Sizin de yakınlarınız var. Emekli kardeşlerime söyledim, sözünü verdim. Bir kez daha Kartal meydanından söz veriyorum, 11 milyon emeklimiz duysun. Ramazan bayramında ve kurban bayramında sizlere birer maaş ikramiye vermeyi görev biliyorum. Namus sözü veriyorum. Notere gittim imzaladım. Diyorlar ki neden notere gittin, millete gitseydin. Hem notere gidiyorum, hem millete gidiyorum var mı diyeceğin? Ve ben bu parayı vereceğim.

Esnafı unuttuğumuzu sanmasınlar. Bir toplumun ana omurgasıdır esnaf. Yaşanacak bir Türkiye’de esnafa da yerimiz var. Hiç meraklanmasın esnaf kardeşim emekliye verdiğimiz 2 aylık ikramiyeden en büyük faydayı sen alacaksın. Gelip alışverişini senden yapacak, sen siftahını yapacaksın ve göreceksin hastane kapısından prim borcun var diye kesinlikle CHP iktidarında kapıdan dönmeyeceksin. Seni ölüme mahkum etmeyeceğiz.

Toprağı işleyen, sabahın köründe tarlaya giden çiftçi kardeşim, sözüm söz namus sözü, alın terinin karşılığını CHP iktidarında alacaksın. Senin ektiğin ürünün fiyatı bir yıl önceden belirlenecek. Ne ekeceğine önceden sen karar vereceksin. Sen ülkenin geleceği, ülkenin güvencesisin. Sana inanıyoruz, sana güveniyoruz sende CHP’ye inan, CHP’ye güven. Sandığa git CHP’yi tercih et.

Neden söylüyorum bunları? Çünkü yaşanacak bir Türkiye sözü veriyorum ben. Her kesimin mutlu olduğu bir Türkiye. Bize oy versin, vermesin bütün vatandaşları kucaklayan bir Türkiye. Hiç kimseyi ötekileştirmeyen bir Türkiye. Onun için diyoruz yaşanacak bir Türkiye. Yaşayacağız, bu güzel ülkede yaşayacağız. Güneşimizle, havamızla, suyumuzla, caddelerimizle, kırsalımızla yaşanacak bir Türkiye.

Ve bu toplumu en derinden sarsan işsizlik sorunu. 6 milyon 200 bin işsizimiz var. Hiç siz malum zihniyetten işsizliği çözeceğiz diye bir laf duydunuz mu? 77 milyon yurttaşıma sesleniyorum işsizliği çözeceğiz diye bir laf ettiler mi size? Ama ben söylüyorum. Türkiye’nin en temel sorunudur. Bütün kötülüklerin anasıdır işsizlik. İşsizlik illetinden bu toplumu kurtaracağız. İşsizliğinde kökünü kazıyacağız. Onu da sıfırlayacağız. Yaşanacak bir Türkiye sözü veriyorum size. Yeter ki birlik olalım, yeter ki beraber olalım. Kuşku duymadan, acaba demeden, üşenmeden, yorulmadan, bölünmeden milletçe birbirimize tutunarak, birbirimizi destekleyerek önünde durulmaz büyük bir güç olarak bu ülkeye gerçek anlamda milletin iktidarını hep beraber getirelim.

Yaşanacak bir Türkiye hepimizin özlemidir. Hepimizin beraber yaşadığı bir Türkiye hepimizin özlemidir. Barış içinde yaşayacağımız bir Türkiye hepimizin özlemidir.

Ayın 19’unda Pazar günü Ankara’da yaşanacak bir Türkiye programını açacağız. Yaşanacak bir Türkiye programını açacağız. Çözümlerimiz orada. Bütün çözümleri ayrıntılarıyla anlatacağım. 77 milyon yurttaşımın emin olmasını isterim, size söylediğim, vaat ettiğim her şeyin kuruşu kuruşuna maliyetinin hesaplandığını bilmenizi isterim. Ben maliyeciyim, hesap uzmanıyım neyin ne olduğunu, paranın nasıl toplandığını, nasıl harcandığını en iyi bilen kişiyim. Arzu eden varsa, bilmiyor birisi diyorsa onunla da onun arzu ettiği yerde tartışmaya hazırım.

Yaşanacak bir Türkiye toplantısına, bildirgemizi açıklayacağız ayın 19’unda Ankara’da. Tümünüz davetlisiniz, tümünüzü bekliyorum. Gelin oraya yaşanacak bir Türkiye’nin temellerini beraber atalım.

YouTube Haber arası

Yaşanacak bir Türkiye bizlerin, sizlerin ve bu milletin eseri olacaktır.