Çocukluğumuzdaki Kış

Ben bizim çocukluğumuzu yazayım, siz kendi çocukluğunuzu okuyun..

Ben çocukluğumuzdaki kızak hatıralarını anlatayım siz kendi hatıralarınızı yaşayın..

Kış mevsimine girildiğinde  ufak ufak kar yağmaya başlayınca döne döne pencereyi açar karın yağıp yağmadığını merak ederdik.

Sabaha kadar yağması için dua ederdik..

Bu yıl yağdığı gibi yağardı kar..

Çatısız olan evler karları kürüdükten sonra rahatlıkla damdan karın üstüne atlardı..

O kadar kar yağmasına rağmen okulların tatil edildiğini hatırlamıyorum..

Diz boyu karda okulun yolunu tutardık..

Bu arada  sınıflarda soba yanardı..

Kış sonlarına doğru odun bittiği için okul müdürünün talimatı ile her öğrenci sabah okula gelirken bi  gucak odun getirsin denirdi..

Çocukluk işte bazen evden odun almayı unuttuğumuzda cegetten geçerken  bir iki çalı kuşağı çeker götürürdük okula..

Şimdiki gibi sokaklar kepçe ile açılmaz, herkes kapısının önünü kardan temizler  günler  hatta haftalar sonrasında greyder gelir ana güzergahları açardı..

Herkes  oturduğu sokakta mutlaka bir kızak yeri yapardı..

Mesela biz genelde reşadiye sokaktaki iki yokuşta kızak kayardık.

Bir yokuş kayalığa giden diğer yokuş ise bizim evin oraya dönen inneci Abdullah amcanın evinin bulunduğu yokuş daha dik ve virajlı olduğundan genelde orayı tercih ederdik..

Rahmetli aza Mahmet dayıgilin evinin oradan başlar  rahmetli saka Abdullah dayının evinin oraya kadar giderdik..

Diğer kızak yerimiz olan kayalığa giden yokuş başından başlar rahmetli Zihni dayının evine kadar  kayılırdı..

Bazen de şu anda il emniyet müdürünün konutunun olduğu eski özel harekat binasının bulunduğu ana yol üzerindeki yokuştan kayardık.Şu anda oradaki rampa düşürüldü..Eskiden daha dikti öyle her araç çıkamazdı..

Mesele Vıcır sokaktakiler Hacı Osman dayının evinin oradaki yokuşta kızak yapılırdı..

Alibey sokaktaki yokuşta Ali bey de oturanların kızak kayma yeriydi..

Şimdiki gibi belediyelerin tuzlama işlemi olmadığından kızaklar haftalar boyunca kalırdı..

Tabi büyükler kül dökse de biz yine geceden su döküp üzerine biraz kar koyar kızak kaymaya devam ederdik..

Eskiden laylon ayakkabılar vardı altı birazda aşınmışsa  kızak için on numaraydı..

Dengeyi sağlamak için kancalarımız vardı.

Kanca nedir diye sorarsanız çalı  sancımlarından kopartıp biraz kısalttın mı al sana kanca..

Kardan kale yapardık..Mezarlığın içinde daha sonra kartopu savaşıyla kaleyi ele geçirme mücadelesi başlardı..

Kaledeki gurubu düşüren kaleyi kazanırdı..

Sahi o zaman ki soğuklar mı etkisizdi biz mi üşümezdik.

Akşama kadar incecik laylon ayakkabıyla kızak kayar, angara lastiğiyle kartopu oynardık üşüme nedir bilmezdik..

Şimdiki gibi öyle içi tüylü altı araba lastiği gibi botlar yoktu..Hani varsa da bizler giyemezdik..

Kış bizim için kızak kayma, kardan kale ve kardan adam yapmaktı.

Uzun kış gecelerinin olmazsa olmazı ise komşu ziyaretleriydi..

Her akşam ya siz bir eve misafirliğe gider veya size komşu gelirdi..

Doğalgazın icat edilmediği gürül gürül sobaların yandığı, soba külünün mangala çekildiği etrafında büyüklerin tatlı sohbetleri vardı..

Soba üzerinde  bişen hediğin tadı da bir başka olurdu..

Şöyle üzerine biraz ceviz, kayısı çekirdeği ve haşhaş döğmesi serpiştirildi mi tadına doyum olmazdı..

Eh sırada kışın vazgeçilmezi olan, tecde bastığı,kesmecesi,kuru üzümü,cevizi, kuru dutu vardı..

Biz hep eski kışları anlatıyoruz şimdiki çocuklar gıpta ediyor..

Aslında her çocuk kışın vazgeçilmezi olan kızak kaymayı arzu eder.

Sanırım biz onlara böyle bir fırsat sunamıyoruz..

Her sokakta onlarca site yapılınca sokakta biriken karların hemen kepçe ile açılmasını talep ediyoruz..

Kepçe yetmiyor birde tuzlama yapılmasını istiyoruz..

Geçen gün bir bayan geldi muhtarım çocukların kızak kayacağı bir yer var mı diye sorunca şaşırmadım değil..

Öyle ya bu çocuklar nerede kızak kayacak..Her yokuş kepçe ile temizlenmiş arkasından tuzlama yapılarak kardan temizleniyor..

Aslında aklımda bir şey var..

Mesela kanal üstünde konutların olmadığı yokuşların bulunduğu bir kaç sokakta çocuklar için kızak yeri yapılabilir..

Veya kardan rampalar yaparak park içlerinde kızak alanları oluşturulabilir..

Vesselam biz çocukluğumuzdaki kışı yaşadık..

Şimdiki nesile kış mutluluğunu yaşatmak  gerekir diye düşünüyorum.

Gerek Büyükşehir gerekse ilçe belediyeleri bu konuda  müsait olan parklarda çocuklar için kızak alanları oluştursa inanın büyüklerde kızak kayar ve çocukluğuna dönerler..