casino siteleri holiganbet istanbul evden eve nakliyat istanbul eşya depolama

Diyorlar ki; Erdoğan 12 Yılda Bunları Nasıl Başardı?

Hani toplum olarak zaman zaman kullandığımız bir söz vardır; işte Efendim onumu elledim, eleğimi duvara astım diye bir tabir kullanırız  zaman zaman. İşte bugün bu minvalde söze başlayarak şu gerçeği bütün samimiyetimle söylemek istiyorum: toplumumuzda birçok insanın yaptığı gibi, bu yaştan sonra aklımı ve kafamı hiç bir siyasi düşünceye ve ideolojiye ipotek ettirmem.             

Hangi siyasi düşünce veya siyasi lider olursa olsun, doğrularına doğru ve yanlışlarına ise yanlış diye söylerim. Şu üç günlük fani dünya’da, aklıselim her insanın yapması gereken gerçekte budur.

Çünkü yarın Kıyamet gününde, yanlışlarına ortak olacağım hiç bir kimse beni kurtaramayacaktır. Onun için şu üç günlük Dünya hayatında, olumsuzluk sergileyen, yanlış yapan hiç kimseye yağcılık, yağdanlık ve dalkavukluk yapmak gibi bir yanlışa isteyerek asla girmek istemem.             

 Babamın oğlu da olsa;  insanların doğrularına doğru ve yanlışlarına yanlış diye söylerim.

İşte bu perspektiften 2002’den sonra, Türkiye’nin genel durumuna baktığımızda, 2002 öncesi babalarının çiftliği gibi içten veya dıştan, Türkiye’yi her alanda sömüren yerli ve yabancı egemen güçlerin son bir kaç yıldır adeta kudurduğunu ve çıldırdığını görüyoruz. 

 

Çünkü içeriden ve dışarıdan, 80 yıl bu ülkeyi sömürdüler. Ne zaman ki, 3 Kasım 2002 genel seçimleri ile Türkiye’den mevcut Ak Parti iktidarı tarafından devletin kurumlarından topyekûn bir millileştirme hamlesi başlatıldı, işte o adan itibaren içeriden ve dışarıdan, var güçleri ile Türkiye’ye karşı yoğun saldırılar başlatıldı. 

 

Çünkü egemen dış güçler: 2002 yılına kadar, Türkiye’den gelmiş geçmiş tüm iktidarlara çeşitli şekillerde baskı ve gözdağı vererek, 80 yıl bu ülkede tabir caiz ise, savunma alanında bir toplu iğne bile yapmamıza izin vermediler. Örneğin basit bir piyade tüfeğini dahi bize yıllarca yaptırmadılar.

Mesela, 1931’de Kayseri’de başlattığımız uçak fabrikasını bir şekilde kapatırdılar. Daha sonra iş adamarımızdan, merhum Nuri Demirağ’ın 1947’de Eskişehir ve İstanbul Beşiktaş’tan başlattığı uçak yapma fabrikalarını da bir şekilde İsmet inönü vasıtası ile  kapatırdılar. Evet, işte bu söz konusu fabrikalar eğer şimdiye kadar kapatılmayıp,  modernleştirilerek devam ettirilseydi; Türkiye şu anda en azından, Dünya’ya uçak satan gelişmiş 10 ülke arasında olacaktı. 

 

Evet, işte bu söz konusu egemen batılı Haçlı ittifakı, savunma alanından da yıllarca hiç bir şey yapmamıza maalesef izin vermediler ve hep kendilerine bağımlı, rahat rahat sömürdükleri bir üçüncü dünya pazarı yaptılar bu ülkeyi. Türkiye’de, yıllarca, hep onlara evet efendim, olur efendim, siz bilirsiniz efendim diyen pasif iktidarları ve liderleri tercih ettiler ve desteklediler.

Evet, işte siyasetten seversiniz veya sevmezsiniz,  80 yıldır egemen Amerika ve Batının süregelen bu (SÖMÜRÜ ÇARKININ) önüne, R.Tayyip Erdoğan geçerek, yeter artık dur dedi. Evet, R.Tayyip Erdoğan yeter artık dur demekle kalmadı, savunma alanında yıllardır bize yaptırmadıkları Piyade tüfeğini yaptı. Milli Tankını, Helikopterini, Savaş gemisini, Füzesini, Denizaltısını yaptı. Uçak gemimiz ve savaş uçağımız yakında bitiyor. Ve şu anda savunma alanında ise, % 75 yakın ihtiyacımızı artık Türkiye milli sanayi olarak kendimiz yapıyoruz. 

 

Evet, işte 80 yıldır bize yaptırılmayan bütün bu savunma ihtiyaçlarımızı ve şu anda burada daha isimlerini sayamadığım daha bir çok savunma ihtiyaçlarımızı, son 12  yılda kendimiz yapıyoruz.

Evet, işte özelikle son 4/5 yıldır Türkiye’nin artık her alanda bu başarılı kalkınması karşısında, 80 yıldır bizi sömüren Amerika, İngiltere, Fransa, Almanya ve İsrail resmen kudurmaya başladılar ve terörle Türkiye’ye diz çöktürmek için bütün mevcut imkanlarını kullanarak, PKK, DEAŞ, DHK/PC, gibi sol örgütleri destekleyerek, Suriye ve  Irak coğrafyasını kullanarak, Türkiye’ye diz çöktürmek veya Türkiye’yi Ortadoğu bataklığına çekmeye çalışarak güçten düşürmeye veya parçalamaya çalışıyorlar.

 

Türkiye’deki bütün terör olaylarının arkasında, Amerika, Almanya, İngiltere ve İsrail istihbarat teşkilatları bulunmaktadır. Milletçe artık düşmanlarımızı tereddüt etmeden çok iyi tanımalıyız.

Mesela İstanbul’da yapılmaktan olan ve Tamamlandığı takdirde, dünyanın en büyük havalimanlarından biri olması hedeflenen, 150 milyon yolcu kapasiteli İstanbul'un yeni havalimanı, öngörülen 77 milyon metrekareyle dünyanın yedinci büyük mega projesi olarak Avrupa’nın bazı ülkelerini son derece rahatsız etmektedir. En çok rahatsız olan bu ülkelerin başından da Almanya gelmektedir. Ve Almanya ve Amerika, şu anda var güçleri ile PKK, PYD, YPG’yi silahlandırarak kukla bir kürt devletini sınırımızda kurup ikinci bir İsrail gibi kullanabilir miyiz hesapları içindedirler.

Türkiye’de özelikle son birkaç yıldır meydana gelen bütün terör olaylarında, hangi terör örgütü tetiği çekerse çeksin, bütün bu olayları tezgahlayan ülkelerin başında; Amerika, Almanya, İsrail ve İngiltere gelmektedir. Çünkü Türkiye’nin savunma ve ekonomik alanda gelişmesinden en çok rahatsız olan ülkelerin başında, bu söz konusu bir kaç ülke gelmektedir. 

 

Evet, işte bütün bu olaylardan sonra, 80 yıldır Türkiye’de yapılamayanları, 12 yılda yapmayı başaran Ak Parti İktidarı, gerçekten Türkiye’ye her alanda damgasını vurmuştur. Elbette ki, Rahmetli Turgut Özal’lın bu ülke için yaptıklarını inkar edemeyiz. Fakat R. Tayyip Erdoğan’ın son 12 yılda başardıkları, hiç bir iktidarla asla kıyaslanamayacak ölçüdedir. Çünkü R.Tayyip Erdoğan yaptıkları ile adeta 80 yıllık Cumhuriyet tarihinde yapılan bütün icraatların fersah fersah ilerisine geçen büyük icraatlar başardı son 12 yıl gibi kısa bir dönemde.

 

Bütün bu söylediklerimize ve saydıklarımıza rağmen, art niyetli olan birileri, halen ideolojik nedenlerden dolayı veya siyasi çıkar ve menfaatlerinden dolayı çıkıp diyebilirler ki, iyi de R.Tayyip Erdoğan ne yaptı ki; diyebilirler?

 

EVET, ERDOĞAN NE YAPTI ?

1-      Evet, bu soruyu soran insanlar; Marmaray’dan her gün geçerler, fakat görmemezlikten gelirler.

2- Üçüncü köprüyü, Osman gazi köprüsünü görüyorlar, fakat görmemezlikten geliyorlar.

3- Duble yolları her gün kullanırlar, ama görmemezlikten gelirler.

4-Sağlıkta yapılan ve Amerika’nın bile özendiği büyük sağlık reformunu her gün yaşıyorlar, fakat görmemezlikten geliyorlar.

5-İlk, Orta, Lisede çocuklar okula başladığı gün kitapları ücretsiz masanın üstünde kendilerine sunuluyor, yine görmemezlikten geliyorlar.

6- Dağlar delinip tünellerle uzun yollar kısaltıldı, yine görmemezlikten geliyorlar.

7- Savunma alanında 80 yıldır yapılamayanları, Türkiye adeta Dünya’ya meydan okurcasına 12 yılda % 75 yapmayı başardı, yine görmek istemiyorlar.

8- Sosyal alanda, 80 yılda yapılamayan nice hizmetleri Ak Parti 12 yılda başardı, yine görmek istemiyorlar.

9- Türkiye’de 80 yılda ihracatımız ancak 36 milyar dolar iken, son 12 yılda 150 milyar doları aştı, yine görmek istemiyorlar.

10-  2002 öncesi, bir milyar dolar borç için günlerce Avrupa ülkelerinin kapısında bekleyen Türkiye; IMF’nin 24 milyar dolar borcunu 12 yılda ödedi ve şimdi IMF’ye borç verecek duruma geldi yine görmek istemiyorlar.

11- Başörtüsü, Kur’an kursları, İmam Hatiplerin sorunları çözüldü, yine görmemezlikten geldiler.

12- Yani kısacası, 12 yılda, bütün dünya’nın Türkiye’nin  bu başarıları karşısında adeta parmak ısırdığı ve Türkiye’nin bu büyük değişim ve dönüşümü yaşayan güçlü bir ülke olduğu artık bütün Dünya da tescillendiği halde, yine o içimizde ki birileri bütün bu başarıları, bu gelişmeleri ve icraatları halen görmemezlikten gelmektedirler.

Eğer bu içimizdeki bu birileri, bütün bu söylediklerimiz ve saydıklarımız karşısında, gözlerini kapatıp görmüyorlarsa, kulaklarını kapatıp duymak istemiyorlarsa, ağızlarını açıp gerçekleri kabullenmek istemiyorlarsa, kendi çıkar ve menfaatleri için, şanlı bayrağımıza, her gün şehit olan mehmetçiklerimize, polislerimize, milletimize vatanımıza karşı tuzak kuran birilerinin saflarında ve onların yanında, onların menfaatlerine göre                                                                                     mücadele veriyorlarsa; peki bu tür insanlar vatan haini değil de nedir söyler misiniz?

 

Bütün Hristiyan alemi ve Haçlı Dünyası, R.Tayyip Edoğan’a saldırıyorda, o bizden olan birileri bunu bir türlü görmek istemiyorlar ise ve gidip o Haçlı zihniyetinin saflarında yer alıyorlarsa ve onların değirmenine su taşıyorlarsa, bunlar vatan haini değilde nedir söyler misiniz ?

Evet, eğer 2002 öncesi, Ak Parti kurulmasaydı, ne olurdu? 

 

İşte bu sorunun cevabı şu GERÇEKTİR:   

           

 Amerika O dönemde Türkiye’ye gönderdiği Kemal Derviş vasıtası ile 3 kasım 2002 seçim sonuçlarından çıkacak olan karmaşık tablo ile kendi çıkarlarına göre ikinci bir parçalı zayıf koalisyon hükümeti kurdurtup, Avrupalı ortakları ile Türkiye’yi bir yüz yıl daha sömürmeye devam edecekti.

İşte bütün bu olanlardan sonra, eğer R.Tayyip Erdoğan’ın karşılaştığı ve yaşadığı bütün zorluklara rağmen,  Türkiye’de son 12 yılda başardığı bu büyük değişim ve dönüşüm hareketini halen birileri anlamadı ise veya anlamak istemediler ise, bu tür insanların nasıl insanlar olduklarını buyurun siz değerli okurlarımız karar versinler...

 

Eğer her gün fidan gibi mehmetçiklerimiz, polislerimiz, vatandaşlarımız terör kurşunları ile şehit oluyorlarsa, yuvalar yıkılıyorsa, analar ağlıyorsa ve o bazı satılmış medya basın ve sermeye sahipleri terörle ilgili medyalarından ve gazetelerinden tek kelime bile etmiyorlarsa; bu insanlar vatan haini değilde nedir; söyler misiniz?

 

Söyleyecek o kadar çok söz var ki, ne olur daha fazla açmayın milletçe yaramız çok derindir...

Her şeye rağmen, bütün İslam alemini ve Türkiye’mizin bayramı mübarek olsun ve hayırlara vesile olsun... Amin

Saygılarımla. / [email protected]