Bügüne değin %7 oranını yakalayamayan sözde kürt temsilcisi bdp, şimdi oylarını bir anda %50 oranında artırarak Hdp ismiyle meclise gireceği varsayımı üzerinden değerlendirmeler yapılmaktadır.
Sağlam bir seçim tahlilinin, 3 kişi ile seçime girilen, 2 basamaklı ve ödünç oy kavramının olduğu cumhurbaşkanlığı seçimi değil; en yakın genel seçim olan 2011 genel seçimi esas alınarak doğru sonuca ulaşılabileceğine inanıyoruz.
Kürt halkının sözde tek temsilcisi olan Bdp, kürt kökenli vatandaşların çoğunlukta olduğu 23 doğu ve güneydoğu vilayetinde farklı oranlarda oy almıştır (2011 verileri).
Şehir %
Hakkari.......80
Şırnak.........72
Mardin.......60
Diyarbakır...58
Batman.......51
Van.............48
Muş.............44
Siirt.............42
Ağrı.............41
Bitlis............40
Iğdır.............31
Bingöl...........24
Şanlıurfa.......24
Tunceli..........22
Kars..............19
Ardahan........12
Erzurum.........8
Adıyaman.......6
Gaziantep.......5
Malatya..........1
Kilis.................0
Erzincan..........0
Elazığ..............0
Toplamda 50 milyon seçmenden 2.8 milyon seçmenin desteğini alan ve %6,5 bandına yerleşen bdp nin hdp açılımı ile özellikle 6-7 ekim sendromu akabinde oylarını artırabileceği ayrı bir tartışma konusu olmakla birlikte %50 lik oy artışı sağlasa dahi %10 luk barajı aşamayacağı ayrı bir tahlil konusudur.
Bekir ağırdır, hasan cemal gibi isimlerin hdp nin barajı aşması hususundaki isteklilikleri, hdp sevgisinden değil ak parti husumetinden geldiği, ayan olan bir durum iken, tek ödünç oy deposunun Chp olması ile bu ödünç yahut kalıcı oy aktarımının nasıl bir sosyolojik düzende yapılacağı da ayır bir mülahaza konusudur.
Hal böyleyken;
23 vilayet içerisinde il bazında %50 lik oy oranını aştığı sadece 5 vilayet mevcut iken,
30 büyükşehir içerisinde sadece 2 vilayette %50 lik oy oranını aştığı ayrı bir kriter iken,
Doğu-güneydoğuda 23 vilayetin 3 ünde sıfır çeker iken,
23 vilayetin 7 sinde, %10 luk oy oranının altında kamuoyu desteği mevcut iken,
Doğu-güneydoğuda bulunan vilayetlerin yarısından fazlasında %25 lik oy oranını dahi yakalayamamış iken,
Özellike Mhp’nin 40 yıla yaklaşan “ülkenin bölüneceği varsayımını” diri tutmanın ve bundan kaynaklı muhalif tanımlamalar ile Kürt halkının tek temsilcisi sıfatına haiz olmayacağı istatistik ile sabittir. Bu duruma rağmen bir kısım basın ögelerinin geçmişte ısrarla, bölgenin tek temsilcisinin Bdp olduğu yönündeki yayın ve söylemleri, normalleşme yolundaki çabalara sekte vurur durumda.
Akparti’de düşen taşlar, Hdp’de yeni taşların kazanımı, 6-7 ekim olaylarının yansıması, Türk solunun barajı omuzlama gayreti, Chp nin aday belirlemede aşiretlere yönelimi vs. tüm bu birbiri ile çatışan unsurlar içerisinde 7 hazirandaki en büyük merak, “baraj” olacağı yönünde !
