Aldanmak, aldatmak ve aldatan olmak başlıklı yazımızda bu üç kavrama şeytan ve adem (a.s)'dan örnekler vermiştik. ilk aldatanın Şeytan olduğu, ilk aldatılanların ise Hz. Adem ile Havva olduğu anlaşılmaktadır. Aldatma şeytanın ilk ve en belirgin vasfı olduğu için bütün aldatanların da insanlardan ve cinlerden olan Şeytan ve dostlarından olduğu ortaya çıkmaktadır.
Bütün bunların gölgesinde gündelik hayattaki emlakçının aldatması, tüccarın aldatması, manavın aldatması, satıcının aldatması, politikacının aldatması gibi her türlü aldatmalar; “Aldatan bizden değildir.” Hadisinin hükmü içerisinde değerlendirilir. Tabi aldatanın hadisteki “bizden”, yani Muhammed (a.) ın ümmetinden olmak diye bir derdinin olup olmadığı da tartışmaya açık bir konudur.
Aldanmamak için gerekli bütün birikime sahip olunmasına, tedbirleri alarak, araştırıp işin aslının ortaya konulmasına rağmen hala insanlar aldatabiliyorsa o zaman şu ayetleri hatırlamak gerek: "Onlar, Sen'i aldatmak isterlerse, şüphesiz Allah Sana yeter! O, Sen'i yardımıyla ve mü'minlerle destekledi."
"Onlar Allâh'ı ve inananları aldatmaya çalışırlar; oysa sadece kendilerini aldatırlar da farkında değildirler."
Allah(c.)’ı bile aldatmaya çalışan bu sinsi düşmanlar bazen sizin en sevdiğiniz ve en güvendiğiniz yanı başınızdaki insanlar da olabilir. Üstelik sizi Allah(c.)’la aldatmaya çalışırlar. Yani Allah(c.)’ın ayetlerini ters-yüz ederek ayetler üzerinden, onların yerini değiştirerek aldatırlar. Allah(c.)’ın sürekli merhamet sıfatını gündemde tutup O’nun gazap cephesinin görmezlikten gelinmesini sağlarlar. “İnşaallah, maşallah” gibi dini kavramları kullanıp dindar bir kimliğe bürünerek insanları din üzerinden, Allah(c.) üzerinden aldatma yolunu kullanırlar…
İnsanlardan ve cinlerden olan bu tür Şeytan ve dostları; Son tahlilde ebedi bir hayatı satarak karşılığında sadece bir aldanış olan dünyayı satın alırlar…
Onun için Hz. Ali’nin zulüm ekseninde “zalim değil mazlum olun” ifadesine nispetle siz siz olun eman ve iman sözcüklerinin zıddı olan aldatma ekseninde (ille de olmak kaçınılmazsa) aldatan değil aldanan olun ve işin akıbetini Allah(c.)’a havale edin…
"Göklerin ve yerin gaybını bilmek, yalnızca Allâh'a mahsustur. Her iş, O'na döndürülür. Sen yalnızca O'na ibâdet et ve yalnızca O'na dayan. Rabbin, yaptıklarınızın hiçbirinden gâfil değildir."
"De ki: «Benim namazım, ibâdetlerim, hayatım ve ölümüm kesinlikle âlemlerin Rabbi olan Allah içindir.»"