1.Kasım genel seçimleri kapıya dayandı. Millet olarak son 13 yıldır var olan (İSTİKRARI) sürdürecek miyiz; yoksa bazı küçük siyasi hesapların peşine düşerek, benim babam senin babanı döver edebiyatı ile yıllardır bu milleti kandırmaya çalışan ve kendilerine dahi hayrı olmayan bazı basiretsiz, izansız ve Türkiye’nin egemen dış güçler karşısında, karşı karşıya olduğu asıl tehlikeyi görmek istemeyen, şahsi çıkar ve menfaatlerini gözeten bazı siyasi liderlerinin peşine düşüp, Türkiye’yi yine istikrarsızlığa mı sürükleyeceğiz?
1.Kasım genel seçimleri siyasi bir genel seçim olmaktan ziyade, Türkiye’nin egemen güçler karşısında ki, bir varlık ve yokluk mücadelesi olduğunu daha ne zaman anlayacağız? Defalarca yazdık ve yine yazmaya devam edeceğiz. Daha dün 2002’ye kadar; Türkiye’yi adeta bir müstemleke ülkesi gibi kullanmaya çalışarak sömürgeleştiren egemen dış güçlerin bu ülkeye yüz yıldır yapmaya çalıştıklarını halen anlamadın mı? Türkiye ne zaman ayakları üstüne kalkmaya çalışsa; müttefik Hristiyan Batılı güçler hemen devreye girerek, bir şekilde darbeler ve bunalımlarla Türkiye’nin yolunu kestiler şimdiye kadar.
Yüz yıl önce bu milletin dedelerine güçleri yetmeyince, hasta adam muamelesi yaptıkları Osmanlıya son darbeyi bir türlü vuramayınca, dönemin padişahı Sultan Abdülhamit Hana bir sürü iftiralar atarak tahtan indirip, ondan sonra kısa bir dönemde koca Osmanlıyı yıkmayı ve parçalamayı başardılar.
Ve daha sonra Türkiye Cumhuriyeti kuruldu. 1946’ da kurulan demokrat parti milleti batının tuzakları karşısına uyarıp onların planlarını ve tuzaklarını bozunca; Adnan Menderese bir sürü iftiralar atarak ve bir sürü suni bahaneler uydurarak, Adnan Menderes'i de idam sehpasına çıkarıp idam ettiler. 12 Eylül darbesinde sonra aynı tuzak, Turgut Özal’a kuruldu. 28 Şubat 1997’ de aynı tuzak Necmettin Erbakan koalisyon hükümetine kuruldu. Milletimiz artık şu gerçeği anlamalıdır ki, yıllardır bu ülkeyi sömüren egemen dış güçler ve içimizdeki uzantıları kesinlikle güçlü ve bu ülkeyi düzlüğe çıkaracak güçlü siyasi liderleri ve iktidarları istemiyorlar. Sen hala bunu anlamadın mı sevgili kardeşim?
İşte son 13 yıldır, Türkiye savunma ihtiyaçları başta olmak üzere, altyapıda, dış ticaret ve ihracatta, genel olarak ekonomide, uluslar arası dış ilişkilerde Türkiye yeni bir ivme almaya başlayınca, bu durum; ABD, İngiltere, Almanya, İsrail, Rusya ve diğer egemen dış güçleri son derece rahatsız etmeye başladı. Milletçe bu gerçeği artık görmeliyiz. Sevgili kardeşim; şu gerçeği hiçbir zaman unutmamalısın ki, ( bu mevcut Ak Parti iktidarının yerinde bu şekilde başarı gösteren başka bir iktidarda olsaydı, bu egemen dış güçler ve içerideki yandaşları yine aynı şekilde davranacaklardı.) Artık bu gerçeği görmelisin. Çünkü mesele Ak Parti ve R.Tayyip Erdoğan meselesi değildir. Mesele Türkiye’ye diz çöktürmektir.
Osmanlı imparatorluğu yıkıldıktan sonra, bu ülkeyi hangi lider ayakları üstüne kaldırmaya çalıştı ise, Batılı dış güçler hemen gereğini yapıp onu bir şekilde saf dışı ettiler. İşte yukarıda belirttiğimiz gibi, Sultan Abdülhamit han, Adnan Menderes, Turgut Özal, Necmettin Erbakan ve şimdi de sıra R.Tayyip Erdoğan’a geldi. 2002 yılına kadar, yıllardır onlara muhtaç olan Türkiye’nin son 13 yılda kendi uçağını yapmaya kalkması, kedi tankını, kendi savaş gemisini, kendi helikopterini ve kısaca bütün savaş mühimmatını kendisi yapmaya başlaması onları son derece rahatsız etmektedir. Çünkü daha dün 2002’ye kadar, bütün bu saydıklarımızı ve ürettiklerimizi onlar bize satıyorlardı.
Artık şu gerçeği mutlaka görmeliyiz ve bilmeliyiz ki, 1. Kasım’da küçük ve yıllardır bir başarı göstermemiş olan bazı siyasi partilere verilecek her oyun egemen dış güçlere, PKK’ya, İsrail’e ve onların içimizdeki uzantılarının ekmeğine yağ süreceğini hiçbir zaman unutmamalıyız. Türkiye’nin istikrarı için, mutlaka ve mutlaka aklı selim bir şekilde bütün küçük siyasi hesaplarımızı bu seçimde bir kenara bırakıp, mutlaka sağlıklı aklı selim bir iç muhasebesi yapmak zorundayız ülkemizin ve milletimizin geleceği için.
Son 13 yıldır, Türkiye’nin milli gayreti ile kendi ayakları üstüne kalkmaya çalışan azmini, cesaretini ve çabasını durdurmaya çalışanların, yalanlarına kanıp, yanlış tek bir oy dahi kullanırsak, bunun vebali bütün Türkiye için çok çok ağır olacaktır değerli ve Aziz milletimiz….
Saygılarımla. / lutficaner@gmail.com