casino siteleri

Kaşlarını çok çatanlar, hayata dokunamayanlardır...

Gün için de koşturup dururken kaç kişinin gerçekten yüzüne bakıyorsun? Hiç düşündün mü? Otobüste, kasada, parkta, yolda yürürken... Gün içerisin de gördüğümüz, görüp de önemsemediğimiz insanlar meğer bizi bırakmazmış. Bilinçaltımıza işler, rüyalar da karşımıza çıkarlarmış. Görüp de tam hatırlamadığımız kısımlar da devreye girerlermiş. Bunu öğrendiğim günden beri insanlara daha dikkatli bakmaya başladım. Ve hayat çok tuhaf bir yüzünü gösterdi bana. Daha dikkatli baktıkça hem daha çok yaşadığımı htim. Varlığımı yani. İşte dedim ben buradayım. Bir de tam tersi. Çıktım. Koptum... Her şey yazılır ama her şey anlatılmıyor sevgili okur. Deneyin siz de göreceksiniz. Kasada size parayı uzatan insana gerçekten bakınca gülümsediğini; mendil satan amcanın yaşadıklarını; lif satan teyzenin dedikodu etmek isteyen hallerini... Görüyorsun bakınca. Bakan hep görüyor zaten...

 

Yeni fark ettiğim şeylerden biri de şu oldu: Nasıl yaşarsan yüzüne o yansıyor. Ayetler hep der ya hani Yüzün ak kesildiği ve amel defterinin sağ elinden verildiği kimseler diye.  O Defterde hayatın yazılıydı. Yaşadıklarına göre yüzüne renk geliyordu. Peki, bu dünya da? Burası, Alice harikalar diyarı gibi. Gerçek değil. Yansıma. Her şeyin benzeri var. Meyveler mesela, cennettekilere benzermiş. Ama aynısı değilmiş. Ateş mesela benziyormuş oradakine ama aynısı değil... O zaman yüzlerde yansımalı. Gerçekten bakınca insanlara, gördüm ki gülenlerin mimikleri daha derin. Kaşlarını çatanlar da her an hazır ol da bekleyen üçgenlere sahip.  Her yaptığın mimik, bir iz bırakıyor yüzünde. Adı kırışıklık. Ama bence hayat izi... Ya da gelecek izi… Toprak kokan o gün,  yüzünün rengi yansıyor sende. Şu an. Kim bilir bu satırlara bakan gözler de ne saklı? Hangi mimikler derinleşti sende? Derinleşen bu mimikler düzeltile bilinir mi? Her şeyin var mı ki telafisi. Var sen kendi elinle getir sonunu.

Ama unutmamalı ki, kaşları hep çatık olanlar dokunamıyor hayata. . .

Vesselam.