Uzun zaman oldu yazmayalı(yazamayalı desem daha doğru olur.) Türkiye ve dünya gündemi bu kadar dolu iken, ben bu gündeme karşı bu kadar dolu iken kalemi elime alamadım. Belki de bu kadar malzeme arasında nereden başlayacağımı bilemedim. Aslında en doğrusu biraz kendime yönelerek Ramazanın maneviyatını sessizce yaşamak istedim.
Maneviyatımızın zirveye çıktığı mübarek Ramazan ayını geride bıraktık. Uzun ve sıcak yaz günlerinde tutulan oruçlar Allah(c.c)’n yarattığı nimetlere şükür için büyük fırsat.
Dünya meşgalesine dalmış gidiyoruz. Midelerimizin ve gözlerimizin açlığını gidermek adına deli gibi çalışıyoruz. İnşallah bu mübarek günlerde ruhlarımızın ne kadar aç oluğunu fark ederek biraz da ruh açlığımızı gidermek için çalışmışızdır. Müzik ruhun gıdasıdır derler belki de doğruluk payı vardır, ancak unutmayalım ki ruh ibadetle beslenir, gözyaşları ile yıkanır ve temizlenir. Kirli ruhlar dünyamızı da kirletti. Her ramazanda İslam medeniyetine tahammül edemeyen şer grupların saldırılarına şahitlik ediyoruz. Irak’ta, Suriye’de, Kudüs’te, Gazze’de, Doğu Türkistan’da, Arakan’da, Mynmar’da, Mısır’da temiz ruhları yok ederek dünyamızı karartmaya çalışıyorlar. Belki de imtihanımız bu şekilde. Yarabbi Müslümanlara bu mübarek günlerden layıkıyla faydalanmayı, ruhlarını temizlemeyi ve kirli ruhlara karşı dimdik durmayı nasip et.
İçinde bin aydan daha hayırlı Kadir Gecesi barındıran Ramazan ayı hürmetine, Rabbim, kullarına cenneti bağışlamak için sunduğun bu gün ve geceleri layıkıyla idrak etmeyi nasip et, dünyamızı kirli ruhlardan arındır. Bizi biz yapan medeniyetimiz üzerine kavim eyle.