casino siteleri

“NAL-I ŞERİF”

Cübbeli şimdi de terlik satmaya başlamış…

Bir zamanlar;  “jet ski” sürdüğü tatil fotoğraflarıyla ününe ün katan Ahmet Mahmut Ünlü saf insanların dini/inancı/duygularını suiistimal ederek okuyup üflediği çeşitli ürünlerle para kazanmaya devem ediyor.

Malumunuz olduğu üzre daha önceleri; “Kabir Azabından Koruyan Yanmaz Kefen” satmıştı…

Müritlerini, ceylan derisine Allah’ın isimlerini yazıp mevtanın kefenlenerek kabir azabındaki ateşten koruyacağına inandıran Cübbeli bahse konu kefenleri 250 TL’den satmıştı.

Sonra “Noel Kitabı”nı satışa çıkarmıştı.

“Noel Kutlama Tehlikesi” adlı kitabını, Noel arifesinde piyasaya süren Cübbeli kitabın 10 adedini 79 TL’den satmıştı.

Bununla müthiş bir ticari zekâ örneğini sergileyen Cübbeli bu kampanyası ile ticaret gurularına taş çıkaran bir gelir elde etmişti.

Daha sonra “Cübbeli Ahmet Hoca” adına açılan Facebook hesabında Cübbeli’nin yeni projesi şu sözlerle tanıtıldı: “Cübbeli Ahmet Hocaefendi Mevlid Gecesi dağıtılmak üzere hazırlattığı Sâc-ı Șerif (Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem'in saç-ı şerifinin yıkandığı su) sularının paketleme işlemine bizzat katılarak Mevlîd okudu.”

Ve en son terliği satışa koydu…

“Peygamberi Gösteren Terlik…”

Hz Muhammed’e (güya) ait olan bu sandaleti; “Nal-ı Şerif” adıyla satışa başlattı.

Fiyatı fazla değil sadece130 TL…

 “Azgınların saldırısından, düşmanların galibiyetinden, şeytanların şerrinden, sihir ve büyülerin ulaşmasından emin olur.” diyerek dini istismarda çığır açtığı bir ürün olarak kayıtlara geçti.

Nal-ı Şerif'i “mevlüt ayına” yetiştireceklerini ifade eden Cübbeli Ahmet Hoca, “444 34 68” nolu telefondan sipariş aldıklarını duyurarak 21. yüzyılın pazarlama stratejilerinden geri kalmadığını da gözler önüne serdi.

“Cübbeli Ahmet Hoca” olarak bilinen bu din tüccarı, utanmadan; “Hz. Muhammed’e ait” olarak ifade ettiği bu sandalet yani “Nal-ı Şerif” şimdi piyasada 130 TL’den satılmaktadır.

Şimdi, Allah aşkına, diyanet ne iş yapıyor?

Hz. Muhammed’in ismi üzerinden takiye yapan bu adam hakkında neden sessiz kalıyor?!

Ey diyanet; sen saf-temiz halkını tevhidi bilinçle bilinçlendirmezsen din tüccarları devreye girer; “sidik-i şerif”, “sümük-i şerif”, “dışkılı sinek-i şerif” gibi kavramlarla dini tanınmaz hale getirirler…

Ey diyanet; sen saf-temiz halkını tevhidi bilinçle bilinçlendirmezsen, Allah Resulünü, Allah’a şirk koşarak, “Hadis” nedir, “Ayet” nedir ve hükümleri bilmeyen bir sürü “Hadis-i şerif” adı altında “habis-i şerif” lerle müşrik ve hastalıklı bir toplum oluşur.

Ey diyanet; sen saf-temiz halkını tevhidi bilinçle bilinçlendirmezsen, bir sahtekâr çıkar, (tıpkı FETÖ gibi), Peygamberimiz Hazreti Muhammed’in “Hadis-i Şerif” diyerek “ben Mehdi’yim” ya da “kâinat imamı olarak” kendini ilan ettirip vatanımıza kasteder…

Ey diyanet; sen saf-temiz halkını tevhidi bilinçle bilinçlendirmezsen, birileri Yüce Dinimiz İslam’ı; sır, gizem, rüya, keşif, kerametler ve gelecek tasavvurları üzerine bina etmeye kalkışarak insanları doğru yoldan çıkartır, sapıttırır…

Ey diyanet; sen saf-temiz halkını tevhidi bilinçle bilinçlendirmezsen, önümüzde Peygamberimiz (s.a.s) gibi büyük bir rehbere rağmen birileri kurtarıcı beklentileri içerisinde, kıyamet alametleri üzerinden bir din ihdas etmeye kalkışarak, gayb ve melekût âlemine dair kıyamet senaryoları üreterek ümmeti fesada gark eder.

Bu nedenle; Ey diyanet; sen ne iş yaparsın, kaç FETÖ daha çıkmasını bekliyorsun?

Ey diyanet; saf-temiz halkını tevhidi bilinçle bilinçlendirmek için ne zaman Allah’ın kitabından, sadece Allah’ın kitabından hutbeler irad edeceksin…

Ey diyanet; sen konuşmazsan onlar konuşacak…

Hem konuşur hem de senin sorumlu olduğun saf-temiz halkına “Nal-ı Şerif” nallarıyla nallandıracaklar…

Ey diyanet; nedir, ne iştir bu “Nal-ı Şerif”