İtiraf etmek gerekirse -gazete ve köşe yazıları hariç- çoktandır okumuyorum.
Bir yazarın okumaması ne demektir, bilir misiniz?
Aklınızda geçen ve geçmekte olan cevapların tümü doğru olmakla birlikte, bir yazarın
okumaya ara vermesi demek; heyecanını yetirmesi demektir…
Lakin bu bayramda, okurken heyecan veren ve okumayı yeniden bana sevdiren bir kitap
okudum…
67 müebbet ve 5200 yıl hapis ceza alan bir insanın hayat hikayesi heyecanlandırmaz mı
insanı?
2003 yılından beri tek kişilik hücrede yaşamaya çalışan ve esarete düşmeden önce İsrail’in
tüm istihbaratını peşinden koşuşturan bir insanın serencamı insanı nasıl heyecanlandırmasın
ki…
Abdullah Galib Bergusi’den bahsediyorum.
Filistin Direniş Hareketi Kassam’ın Batı Şeria ve Ramallah’ta bilinen en meşhur komutanı…
Kod adı “Yoldaki Mühendis” ya da “Gölgeler Prensi” denilen Abdullah Bergusi...
Abdullah Bergusi ki, Filistin tarihinde en çok ceza alan kişi…
“Yoldaki Mühendis” adlı kitap başta İngilizce ve Türkçe olmak üzere birçok dünya diline
çevrilmiş…
Her ceht ve mücadelecinin okuması gerektiğini düşündüğüm bir kitaptır Yoldaki
Mühendis…
Kitabın en önemli özelliklerinden bir tanesi de, bedeni tutsak olsa da zindanda kalemiyle
kelimeleriyle direnmeye devam eden bir yazarın otobiyografisi olması…
Bizim evde elden ele dolaşan ve okunan Yoldaki Mühendis’i okuma sırası bana bayramda
gelmişti ancak…
Sarı rengin hâkim olduğu bu kitabın kapağı bana itici gelmişti ama “Tek kişilik karanlık
hücreye konulmadan tam altı ay boyunca soruşturma merkezlerinde dolaştırıldım. Bu
merkezlerde ölümü gördüm… Ölümle konuştum… O da benimle konuştu… Çok defa
ölüme dokundum… Fakat el-Kahhâr olan Allah'ın yardımıyla ölüme galip geldim…”
kapak yazısını görünce gözlerimi kitaptan alamadan okudum ve bitirmeden kitabı yere
bırakmadım/bırakamadım…
Bırakamadım çünkü kitabı okurken kitabı aradan kaldırdım, moda tabiriyle; “empati” yaparak
Abdullah Galib Bergusi ben oldum…
Düşün ki; 67 müebbet, 5200 sene hüküm giymiş ve 2003 yılından beri İsrail
zindanlarında mahkum…
Daha çok küçük yaşlarda başlamış Abdullah Bergusi’nin bu azim ve gayreti…
Filistin’den uzaklarda doğmuş olması onu davasından uzak düşürmemiş, Filistin davasıyla
yatıp kalkmıştır.
Siyonistler tarafından tutuklanmadan önce bir mühendis olarak dil öğrenmiş, elektronik
aletlerle ilgilenmiş, dövüş sanatlarının çoğunu bitirmiş Abdullah Bergusi…
Anlayacağınız dünya internetle yeni tanışırken, Abdullah Bergusi şifreleri çözmüş ve birçok
yeni aletler üretmiştir…
Üstelik bütün bunları uzak ülkelerden parasızlık ve zor imkânlar içerisinde başarmıştır.
Abdullah Bergusi belli bir eğitimden sonra Filistin’e dönmüş…
Birikimini, zeka ve gayretini, korkusuzluğunu, öğreticiliğini yani anlayacağınız tabirle; her
şeyini Filistin’e adamış Abdullah Bergusi…
Mart 2015’te işgal zindanlarındaki esaret hayatının 13’üncü yılına giren Filistin davası
tarihinde en yüksek mahkûmiyet süresine sahip esrarengiz kahraman Abdullah Bergusi pes
etmemiş; “Eğer direnişe silahla destek olamazsam; kalemim ve mürekkebim direniş ve
mukâvemet yolunda silahımdır” diyerek “Yoldaki Mühendis” birlikte 10 adet eser
yazmış…
Yoldaki Mühendis’den sonra Abdullah Galib Bergusi’nin diğer kitaplarını da okumak
isterim zira Filistin davası ve Siyonist hapishanelerindeki esirler meselesi bu tür eserler
vasıtasıyla yayılır…
Umarım; “Yoldaki Mühendis” adlı kitabı sayesinde Ümmete yön verecek gençler
bilinçlenir ve bu şuurla Filistin’in emperyalizmden, işgalden ve zulümden kurtulmasına
vesile olurlar…
Not: Kitap Adı: Yoldaki Mühendis, Yazarı: Abdullah Galib Bergusi, Yayınevi: Ekin
Yayınları
Okuyan ve okutanlardan olmanız dilek ve temennilerimle…