Olmaz, olamaz, olamaz ve asla olamaz diyorlar. Çünkü biz Batılılar; zor bela Osmanlıyı yok ettik, parçaladık ve küçültüp. Osmanlı coğrafyasında 95 yıldır, bize bağlı küçük küçük devletçikler kurarak, 95 yıldır bu coğrafya’yı istediğimiz gibi yönetiyoruz ve sömürüyoruz demekistiyorlar.Yani şimdi bütün bu yüz yıllık emeklerimizi boşa çıkaracak bir R.Tayyip Erdoğan’a asla tahammülümüz yoktur ve acil bir şekilde bu kişi ve iktidarı derdest edilmeli ve siyasetten yok edilmelidir diyor egemen batı Dünyası’ndaki bütün üst akıl sahipleri.
Ve işte 15 Temmuz gecesi, bu üst aklın bir fiil Türkiye’yi ikiye bölmek için yaptırmaya çalıştıkları bir darbe girişimi idi. Evet, topyekûn var güçleri ile denediler. Fakat Yüce Türk Milletimizin basireti ile, 15 Temmuz gecesinde, 40 yıldır hazırladıkları bütün plan, proje ve çabaları, çok şükür Yüce milletimiz tarafından boşa çıkartıldı.
Evet, 15 Temmuz gecesi, basit bir (FETÖ) kalkışması falan değildi. Görünürde her ne kadar perdenin önündeki figür,( FETÖ) terör örgütü gibi görünse de, perdenin gerisindeki asıl güçler; açık ve net söylüyoruz, ( Amerika ve İngiltere idi.) Çünkü Amerika çoğu zaman artık asıl niyetini saklamaya bile gerek görmeden, gözlerimizin içine baka baka, Güney doğu sınırımızda bir ( PKK devleti koridoru) oluşturmak için yıllardır çeşitli çabalar sarf ediyor. Türkiye’nin bu oyunu bozmak için ÖSO’yu destekleyip bu çabayı boşa çıkartması, Aynen Amerika’nın 40 yıldırFetö terör örgütü vasıtası ile hayalini kurduğu 15 Temmuz gecesinin milletimiz tarafından boşaçıkarılması gibi, Amerika’yı adeta çıldırtmaktadır. Çünkü Amerika ve İngiltere’”nin bütün emekleri Türkiye tarafında boşa çıkartıldı.
Evet, birinci Dünya savaşında, Osmanlıyı parçalayıp Ortadoğu İslam coğrafyasını istedikleri gibi dizayn eden Şeytan İngiltere, Amerika ile beraber, artık kozlarını açıktan oynamaktadırlar. ABD dolaylı olarak, PKK, PYD ve YPG gibi Marksist sol örgütleri destekleyip, Türkiye, İran, Irak ve Suriye topraklarında, kukla bir ikinci İsrail Kürt devleti kurma hayallerini kurmaktadır. Artık bu düşüncelerini demokrasi, özgürlük ve demokratik hak argümanları ile gizlemeye bile gerek görmemektedirler.
Düşüne biliyor musunuz, Amerika NATO ve Birleşmiş milletlere ait 60 koalisyon devletinin silahlı güçlerinin bulunduğu incirlik üstünde ki koalisyon güçlerini DEAŞ terör örgütüne karşı kullanması gerekirken, PYD, yani dolayısı ile PKK gibi terör örgütünü tercih diyor. Bunu yaparken de utanmadan, bunlar vatanlarını savunuyor argümanlarına arkasına sığınmaya çalışıyor katil Şeytan Amerika.
Oysa ki Amerika, 35 yıldır bölgede, PKK terör örgütü ile, Türkiye, İran, Irak ve Suriye topraklarını içine alan kukla Komünist bir Kürt devleti kurmanın ve ikinci bir kukla İsrail devleti kurmanın hayallerini kurmaktadır.
Hristiyan Batı Dünyası ve Amerika’ya göre; Türkiye’nin 2002’den sonra ki ekonomik ve savunma alanındaki yükselen durumu, asla ve asla kabul edilmez bir durumdur ve mutlaka bir şekilde durdurulmalıdır. Osmanlıyı parçaladıktan sonra, 100 yıldır Ortadoğu coğrafyasını istedikleri gibi sömüren Hristiyan Batı Dünyası, son 14 yılda, IMF’yi Türkiye’de kovan ve kıssa bir sürede gelişmiş G20 devletleri arasına giren, bütün Avrupa ekonomide 0, yani eksi puanlarda bulunurken, Türkiye’nin her yıl ekonomide üç dört puan büyümesi, artık Hristiyan Batı Dünyasının Türkiye’ye karşı yeniden bir proje oluşturmasını gündeme taşıdı ve işte 15 Temmuz gecesi, bu projenin bir filli denemesi idi değerli okurlarım.
Aziz ve değerli okurlarım: bu yukarıda ki yazdıklarımız ve söylediklerimiz bir komplo teorisi, bir varsayım, bir düşünce ürünü değildir. Bu söylediklerimiz gerçeğin ta kendisidir. Evet değerli okurlarım: bendeniz bir gazeteci kardeşiniz olarak, 15 Temmuz gecesini İstanbul’da eski isimi birinci boğaz köprüsü olan, 15 Temmuz şehitler köprüsünde yaşadım.
O gece köprüde bize ateş eden askerler veya ateş etme emrini veren komutanlar, Amerika’nın birer kuklası olduklarının farkında bile değillerdi. Aynı oyunu 12 Eylül’dede yaşadık gördük. Amerika daha sonra bizim çocuklar kazandı demedi mi? Evet, işe 15 Temmuz gecesi de, bir fiil Amerika ve İngiltere’nin işin arakasında olduğu bir darbe girişimi idi. Fakat onların hesap edemediği asıl durum, milletimizin o gece yaptığı (ŞANLI DİRENİŞ) idi. Milletimiz o gece bir destan yazdı.O kafir Amerika ve İngiltere, bu durumu hiç ama hiç beklemiyorlardı.
Özelikle ABD, İngiltere ve Fransa’nın artık R.Tayyip Erdoğan’a tahammülleri kalmamıştır. Daha düne kadar, sen Türkiye olarak bütün savunma ve ekonomik ihtiyaçlarını ABD ve Batıdan alırken, R.Tayyip Erdoğan diye biri çıkacak, 12 yılda Türkiye’nin savunma ihtiyaçlarının % 70 yakınını kendisi üretecek. Ve üstelik bu ürettiklerini Orta Doğu ülkelerine satmaya başlayacaksın.
Ve bütün bunlar yetmiyormuş gibi, Avrupa’nın (egemen ülkelerinin) dışındaki ikinci devletleri sinsi bazı ekonomik palanlarla batıran ve ekonomik bir kuruluş gibi görünen IMF’nin borcunu bitirip, Türkiye’den kovacaksın. Ve Birleşmiş Milletlerin kürsüsünde, onların gözlerinin içine bakarak,71 yıllık birleşmiş milletler reforme edilmesi lazım diyeceksin. Ortadoğu ve Suriye’de 600 bin insan terörist Esed tarafından öldürülürken, birleşmiş milletler örgütü ne işe yarar diyeceksin?
Evet, İşte bütün bu yukarıda ki söylediklerimiz ve daha söylenmesi gereken bir çok konu, son yüz yıldır, Türkiye başta olmak üzere; bütün Ortadoğu hinterlandını sömüren Amerika, İngiltere, Fransa, Almanya, İsrail ve Batı Dünyasının artık işine gelmiyor.
İşte o nedenledir ki, son yüz yıldır Dünya’yı ve Ortadoğu’yu sömüren bu egemen ülkeler, kendi sömürü düzenlerine çomak sokan R.Tayyip Erdoğan’dan son derece rahatsız olmaktadırlar.
Evet, R.Tayyip Erdoğan demek istiyor ki, Birleşmiş milletler 1945’te yani 71 senedir kurulmuş. Peki, bu kuruluş, şimdiye kadar Dünya’nın hangi ülkesinin sorununu çözdü söylermisiniz? 5 daimi üye adı altında bütün Dünya’nın kaderini bu beş ülkenin iki dudağı arasına hapis etmek doğru bir karar olabilir mi? İşte son yüz yıldır çıkar ve menfaatleri gereği, hiç bir Dünya ülkesi bu haksızlığa karşı sesini böyle yükseltemedi. Onun için bu egemen ülkeler, Amerika, İngiltere, Fransa İsrail ve Hristiyan Batı Dünyası perdenin gerisinde, Türkiye’nin bölünmesi ve parçalanması için bir karar almışlardır. Ve artık bu niyetlerini çoğu zaman gizlemeye bile gerek görmüyor bu egemen batılı ülkeler.
Evet değerli okurlarım: asılında söylenecek o kadar çok önemli şeyler var ki, fakat bugün yine sayfamın sınırlarını çok fazla aştığım için, daha fazla bir şey yazamıyorum. Zaman küçük bazı siyasi hesapların peşine düşmenin zamanı değildir. Ülkemizi bölmek , parçalamak istiyorlar. İşte gözlerimizin önünde her gün izlediğimiz Suriye’yi, Irak’ı, Libya’yı, Mısır’ı her gün görüyoruz ve izliyoruz. Milletçe kenetlenip, vatanımız, bayrağımız, Milletimiz, dinimiz ve bağımsızlığımız için birlik ve beraberlik içinde olmalıyız. Aksi takdirde, egemen dış güçler, bizim akıbetimizi de aynen Suriye ve Irak gibi yapmaya çalışıyorlar...!
Saygılarımla. / [email protected]