casino siteleri

YENİ ŞEYLER SÖYLEMEK GEREK

              Başkanlık sistemi tartışmalarının gölgesinde, lokomotif konu olarak düşünülen iş bu siyasal sistemin,aslında herhangi bir ekonomik kesimin (alt-orta-üst) hiç de umurunda olmadığını ;

-Her daim istikrar ve sürdürülebilir büyüme olgusunun,

-İşsizliğin her an tekrar korkulu rüya olup olmayacağının,

-Terörün yine en büyük baş ağrısı  ve sosyolojik yorgunluk sebebi olup olmayacağı,

-Faizin, döviz ve altın kurunun hangi düzeylerde duracağının,

küçük, orta ve büyük ölçekli her tür ekonomik kesimin en çok merak ettiği ve kaygılandığı unsurlar olduğunu bilerek ; koalisyonun nasıl ki İtalya da yasaklanma ihtiyacının, “ekonomik istikrarın temel dayanağının siyasi istikrar olgusunda yattığı gerçekliğinden”, adeta istikrara yatırım için reyin doğru değerlendirilmesi gerektiği işlenirse daha sağlıklı bir siyasi söylem olur kanısındayım.

                Başkanlık sistemi ihtiyacı, cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesine dair 2007 yılı anayasal değişikliği ile kendiliğinden doğan bir sıkıntı idi. 8 yıldır ötelenen bu konu şimdi parlamenter sistemde çift başlılığa ve iki seçilmişin bugün olmazsa yarın çatışmasına zemin hazırlar konumdadır.

                Çift başlılığın, gerek psikolojik gerekse sosyolojik fıtrata uygun olmadığı kanaatiyle, 2 seçilmişin kavga etmesini bekleyerek zaruret ihdas etmek, yanlış kavşak düzenlemesini görüp, düzeltmek için birkaç canın kaybını bekleyen idareci anlayışımıza benziyor.

                 13 yıllık istatistik büyüme rakamları mevcut iken, yeni ve uluslararası dev ihaleler ve projeler teker teker hayat bulurken, bazı alanlarda artık dünya ile net yarışır vaziyette iken, tüm bu materyalleri bir kenera bırakarak,” başkanlık” adıyla siyasal sistem tartşmaları ve yorulan süreciyle anayasa değişikliğini işlemek, adeta motoru arıza yapıp yere iniş yapamayan uçak misalidir.

                30 günden az kalınan şu süreçte, millet için en önemli değerin “istikrar ve büyüme ile 2023 hedeflerinin realize edilmesinin” çok daha önemli ve değerli olduğuna inanıyorum.

               Köydeki Mehmet Efendi, ekonomik kriz istemiyor, büyümek istiyor.

               Şehirdeki esnaf kardeşimiz de aynı kaygı ve ümit içerisinde gidip gelmektedir.

                Birileri hızla, seçim propaganda konularını revize edip, “başkanlık” yerine “istikrar” kavramı üzerinden ülkeyi  yeniden dinamize etmelidir.!

               İnsanlar fıtraten; zayıfken güçlü olmayı, güçlü ise bunu sürdürmeyi arzularlar.

               Yeni şeyler söylemek için henüz çok geç değil..!