Malatya İl Müftülüğü ile
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın ardından okunan Kuran-ı Kerim tilaveti sonrası Kürsüye çıkan Bayan Kamçı burada yaptığı konuşmada “ Hayatın bütün zorlukları karşısında yalnız başına olmak nasıldır acaba? Anılarınız arasında yurtta yaşadıklarınız dışında bir şey bulunmaması; küçük bir çocukken sığınacağınız, elinden tutup gezeceğiniz babanızın olmaması kim bilir ne zordur değil mi? Hele çocuk yaşta gelecek kaygısıyla yüzleşmek ne zor bir yükümlülüktür!
Maalesef doğal afetler, savaşlar, trafik kazaları nedeniyle binlerce çocuk yetim ve öksüz kalmaktadır. Ayrıca yıkılan yuvalardan geriye kalıp kimsenin sahiplenmediği, tek başına bırakılan, sokağa terk edilen çocuklar da yetim kabul edilebilirler.
Yetimleri himaye etmek, en yakından en uzağa doğru öncelikle akrabalara, sonra toplumun üzerine vazifedir. Bu, insan için dini, hukuki, sosyal ve ahlaki bir sorumluluktur. Yetimler, Allah’ın birer emanetidir. Onlara karşı ilgisiz davranmak, onları sevgisizliğin, güçsüzlüğün ve yalnızlığın kaderine terk etmek bir nevi toplumsal faciadır.
Sonuç olarak şunu bilmeliyiz ki; yetim, öksüz, yoksul ve bakıma muhtaç bütün çocuklar bizlerden bir parçadır. Bu yavrularımıza karşı ihmale gelmez sorumluluklarımız vardır. Onları kendi öz evlatlarımız gibi bağrımıza basmamız gerektiğine olan inancımla, bütün çocuklarımıza sağlıklı ve mutlu bir ömür diliyor, burada bulunduğunuz için hepinize şükranlarımı sunuyorum.” dedi.
Daha sonra Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr Mehmet Görmez’ in görüntülü mesajı ve sinevizyon gösterisi sunuldu.
Panel Başkanlığını İl Müftüsü Ümit Çimen‘ in yaptığı panelde Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Halil İbrahim Acar , Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü personeli Psikolog Kübra Eroğlu ve Derya Deniz konuşma yaptı. Koruyucu Ailelerden örnek bir Koruyucu Aile de konuşma yaparak tecrübelerini paylaştı.