PKK terör örgütü meselesinin bir Kürt meselesi olduğuna hiçbir zaman inanmadım.
Evet, geçmişte bu ülkede birçok kesimlere olduğu gibi, Kürt vatandaşlarımıza da bazı siyasi yönetimler tarafında bazı haksızlıkların yapıldığı doğrudur. Fakat artık o dönemler; 2002 yılı itibarı ile çok gerilerde kaldı. Yeni Türkiye’de: bu tür haksızlıkları, öyle kolay kolay artık hiç kimse yapamayacaktır bu ülkenin insanlarına.
İşte bütün bu gerçeklere rağmen, 35 yıldır ülkemizde kan döken terör örgütü PKK’nın asıl amacının; Kürt meselesi maskesi ile, Güneydoğu illerimizin de içinde olduğu Türkiye, İran, Irak, Suriye’den toprak kopartarak, Amerika ve İsrail güdümünde, İsrail gibi güdümlü kukla bir Kürt devleti kurmak olduğunu ve asıl büyük emellerinin büyük (Ermenistan) hayali olduğunu bir türlü bazı vatandaşlarımız maalesef anlamıyorlar ve göremiyorlar… Tabi ki bazıları ise, kasıtlı olarak görmek istemiyorlar…
Hadi diyelim ki; bu vatan hainleri kendi amaçlarına ulaşmak için, 35 yıldır bölgede her türlü vahşeti işliyor ve kan döküyorlar? Peki bölgede alnı secdeye giden, Müslümanların neden buna karşı büyük çapta sesleri çıkmıyorlar?Elbette ki bölgede mücadele veren (Ak Parti ve HÜDA PAR)’lı kardeşlerimi bu işin haricinde tutuyorum. Çünkü bu her iki siyasi partilerimiz ve MHP seçmen tabanı bölgede PKK terörüne karşı ellerinden geleni yaptılar ve yapıyorlar. Fakat maalesef bölgede PKK’ya % 70 oranında halen oy çıkıyor. Peki bu nasıl bir iştir Allah aşkına; söylerimsiniz?
Evet, gerçekten bu işten bir yanlışlık ve bir gariplik var? Yoksa bölgede bazı insanlar iki yüzlü davranarak, bu ülkenin bölüneceği ve Amerika, İsrail piyonu kukla bir Kürt devletinin kurulacağı hevesini mi taşıyorlar? Ve yahut gerçekten bölgede büyük oranda ( KRİPTOLU ) yani gizli Ermenistan hayalleri kuran büyük bir kitle mi var? İşte bu konu gerçekten merek edilen büyük bir sorundur…
Çünkü bölgedeki gerçek Müslüman Kürt vatandaşlarımızın, PKK gibi 35 yıldır bu ülkede kan döken bir terör örgütünü desteklemeleri kesinlikle mümkün değildir. Gerçekten bu işten bir gariplik vardır. Birileri bu konuyu biraz abarttığımızı söyleyebilir. İşte bu düşüncemizi kanıtı ise yıllardır bölgede PKK’ya karşı mücadele veren (Ak parti ve HÜDAPAR) gerçeğidir. Çünkü yıllardır bölgede (Ak parti ve HÜDA PAR) PKK’ya karşı mücadele veriyorlar. Fakat maalesef bölgede bazı Kürt vatandaşlarımız, halen PKK’nın saflarında siyasi mücadelenin içindedirler. 50 bine yakın insanımızı katıl eden bu terör örgütü PKK’ya karşı bir tavır koyamıyorlar maalesef. İşte yıllardır süregelen bu çelişkiyi bir türlü anlamış değiliz.
Evet, bu terör örgütünü yöneten kadrolara bakıyorsunuz; büyük bir bölümü Kürt bile değil, din, iman ve İslam’a karşı olan Marksist, Leninist, Komünist dinsiz insanlardır. Bazı Müslüman Kürt vatandaşlarımız nasıl olurda 35 yıldır asker, Polis ve vatandaşlarımızı şehit eden bu terör örgütünü bir türlü tanımazlar, bilmezler; işte bunu bir türlü anlamış değiliz? Evet, 35 yıldır bu terör örgütü Güneydoğuda camileri, Kur’an kurslarını, imam hatipleri yakıyor. Okulları, hastaneleri, devletin kurumlarını, belediye otobüslerini yakıyorlar. Hastaları taşıyan acil 112 aracı cankurtaran araçlarını yakıyorlar. Böyle bir vahşet olur mu hiç?
Bu meselenin gerçekten bir Kürt meselesi olmadığını ve bu örgütün asıl amacının; taşeronluğunu yaptığı Amerika, Almanya, İngiltere ve İsrail’in istekleri doğrultusunda hizmet eden bir terör örgütü olduklarını anlaşılması için, acaba daha ne yapılması lazımdır ki, bu bazı insanlar gerçekleri görsün ve anlasınlar? Yeter be kardeşim yeter; uyanın ve artık kendinize gelin. Yani insan bu kadar da mı gaflette olur ?
Bakınız: Yüce Kitabımız Kur’ân-ı Kerim biz insanlara uyanık olmayı, dâima Allah Teâlâ’yı anmayı, gafillerden olmamayı ve bazı gerçekleri görmemizi öğütler:
“Rabbini, içinden, yalvararak ve O’ndan korkarak, yüksek olmayan bir sesle sabah ve akşam an. Gafillerden olma!” (el-A’râf, 205)
Gafletten kurtulmanın tek çaresi, Allah Teâlâ’yı gönülden anmak ve gafletten uyanmaktır. Bu sayede kalb, gafletten uyanır ve îmân nuru ile dolar. Allah’ı zikretmekten gâfil olanlara şeytan musallat olur. Nitekim Kur’ân-ı Kerim’de şöyle buyrulur:
“Kim Rahman (olan Allah’ı) zikretmekten gafil olursa, yanından ayrılmayan bir şeytanı ona musallat ederiz. Şüphesiz bu şeytanlar, onları doğru yoldan alıkoyalar da onlar, kendilerinin doğru yolda olduklarını sanırlar.” (ez-Zuhruf, 36-37)
Ya Rabbi; sen içimizde gaflet uykusunda olan bazı kullarını uyandır ve asıl gerçekleri görmelerini nasip et. AMİN. Saygılarımla. / [email protected]