Kültür ve Turizm Bakanı Ö
Bakan Çelik, yazılı açıklamasında, deniz-kum-güneş turizminde önemli bir yere sahip plajlar ve marinalar açısından dikkat çekici bir başarıya imza atmanın haklı gururunun yaşandığının altını çizerek, şunları belirtti:
"Dünya turizminde ön plana çıkan birçok ülkeyi geride bırakan Türkiye, artık parmakla gösterilen bir noktaya ulaştı. 2015 yılı Mavi Bayrak sıralamasında İspanya’nın ardından komşumuz Yunanistan’ı geçerek ikinci sıraya yükseldik. 1994 yılında sadece 6 Mavi Bayraklı plaja sahip olan Türkiye, aradan geçen 20 yılda bu sayıyı yaklaşık 73 kat artırarak 436’ya yükseltti."
Bu noktaya kolay gelinmediğini ifade eden Çelik, bakanlığı süresince çevresel politikaların öncelik alındığını, Akdeniz ve Ege sahillerindeki plajların yanı sıra Karadeniz ve Marmara’daki plajları da cazip hale getirmek için harekete geçildiğini kaydederek, "Aslında bunların keyif verici başka bir boyutu da var. Heyecanla skor takip ediyorsunuz. 2014 yılında ikinci sırada yer alan Yunanistan’ın 10 bayrak gerisindeydik ve en yakın rakibimiz Yunanistan'a 2015 yılında 41 bayrak fark attık ve dünya sıralamasını değiştirdik. Gurur verici bu tabloda Kuzey sahillerimizin de hak ettiği yeri alması ve ülkemizin tüm kıyılarında daha fazla mavi bayrak dalgalanmasını sağlamak için Bakanlık olarak çalışmalarımıza mesai mefhumu gözetmeksizin aralıksız devam edeceğiz” değerlendirmesinde bulundu.
“Marka Ülke”
Bakan Çelik, mesajında, bu çalışmaların Türkiye'yi "marka ülke" yapma adımları kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini ifade ederek, şöyle devam etti:
"Görevi devraldığımda ülkemizin sahip olduğu turizm potansiyelini planlı bir şekilde, ülke yararına kullanmayı politikalarımızda düstur edindik. Ve iki yılda belirleyip başarıyla uyguladığımız stratejilerin meyvelerini hızla aldık. Bu kadar kısa sürede elde edilen bu dikkate şayan gelişmeler; Bakanlık olarak, ülkemiz turizm kaynaklarının, çevrenin ve doğanın korunması ilkesi çerçevesinde nitelikli bir turizm hedefine ulaşılması ve uluslararası düzeyde “marka ülke” olma çalışmalarına yoğunlaşmamızın bir sonucu."